Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Şa'ban-ı Şerif (Hutbe)

[size=10pt][font=Verdana]
Ey şeref-i İman ile müşerref olan ehl-i İman, bu haftaki hutbemiz, Şaban-ı Şerif ayının fazileti hakkında olacaktır.
Günler üçtür: birisi, geçip gitmiş olan dünkü gün, birisi amel günü olan bu günkü gün, diğeri ise emelden ibaret olan yarınki gün. Ona erişebilir miyiz, bunu dahi bilememekteyiz.
Aylar da böyledir. Birisi Receb-i şeriftir ki, geçip gitmiştir. Geriye dönmesi bile düşünülemez. Birisi Ramazan-ı Şeriftir, o da beklenmektedir. Ona erişip erişemeyeceğimiz malum değildir. Diğeri ise Şaban ayıdır ki, şu an ganimet bilmemiz icabeden, amel meydanıdır.
Şaban lügatte; ayrılan, dağıtılan şey manasına gelir. Peygamber Efendimiz S.A.V ashabına sorar: Bu aya Şaban isminin verilmesinin sebebini bileniniz var mı? Ashab-ı kiram: “Allah ve Rasülü daha iyi bilir.” derler. Bunun üzerine Rasülüllah S.AV: “Bu aya Şaban denilmesinin sebebi, dağıtılan hayrın çokluğundandır.”buyururlar.
Enes R.A.’dan rivayet olunan bir hadis-i şerifte, Şaban-ı şerifin bereket ve hayırlarından şöyle bahsedilir: “Şaban-ı Şerifte bir gün oruç tutan kimseye Cenab-ı Hak, Cehennem ateşini haram kılar. Cennetlerde Yusuf A.S.’ın arkadaşı olur. Cenab-ı Hak kendisine, Eyyüb ve Davud Aleyhimesselamın sevaplarını verir.”
Bu ayın 15. gecesi Beraet gecesidir. Geceler içinde, sadece bu gece için “mübarek” ismi kullanılmıştır. Beraet gecesi arz ehli için rahmet, bereket, hayır ve affın yağdığı bir gecedir.
Hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: “Allahü Teala hazretleri, şaban-ı şerifin on beşinci gecesi, dünya semasına rahmetiyle tecelli eder. Müşrik, bid’at ehli, cemaatten ayrılan, ümmeti terk eden, akraba ile alakayı kesen, zina eden kişiler müstesna, her müslümanı affeder.”
Muhterem Müminler!
“Receb-i şerif, Allah’ın; Şaban-ı Şerif benim, Ramazan-ı Şerif de ümmetimin ayıdır.” buyrulduğu üzere, Şaban-ı Şerif Rasülüllah Efendimize mahsus bir aydır. Bu itibarla bu ayda çokça salavat-ı şerife okunmalıdır.
“Allah ve melekleri, peygamberine salat ederler. Ey iman edenler, siz de onun üzerine salat ve selam okuyunuz.” emri celili sebebiyle, peygamber efendimize ömürde bir defa olsun salavat getirmek farzdır.
Bir mecliste ismi şerifleri zikredildiği zaman, salavat-ı şerife getirmek vaciptir. O mecliste ism-i şeriflerinin zikri tekrarlanırsa, diğerleri için salavat getirmek ise adaptandır.
Salavat-ı şerifenin manası, Peygamber efendimizin zikrinin yüce, getirdiği dininin baki olması için dua etmektir. Bunun faidesi ise salavat getirenedir. Yoksa bizim duamızla, Peygamber Efendimizin mertebesinde bir değişiklik olacak değildir.
Bir mecliste peygamber efendimizin ism-i şerifi zikredildiği halde, salavat-ı şerife getirmeyen kişi, mürüvvetten mahrum olan kimsedir. Peygamber Efendimiz S.A.V şöyle buyururlar: Bir kimse benim ismimin zikrolunduğu mecliste bulunup da, üzerime salavat getirmezse cehenneme dahil olur.
Salavat-ı şerifeye devam etmekte çok büyük faideler vardır.
Hadis-i şerifte: “Kıyamet gününde İnsanların en faziletlisi benim üzerime en çok salat okuyanıdır.” buyrulmuştur.
Naklolunduğuna göre, geçmiş tarihte, çok salavat-ı şerife okuyan bir kimse, beş yüz dirhem borcun altına girer. Günlerce bunun sıkıntısını çekerken, salavat-ı şerifeye devam ederek, sıkıntısına çare arar. Sonunda bir gece rüyasında Rasülüllah S.A.V efendimizle müşerref olur. Rasülüllah S.A.V: Ümmetimden Ebul Hasen elKisâîye git. Benim gönderdiğimi söyle, senin borcunu ödesin. Eğer söylediklerine inanmazsa, ona: “Her gece yatmadan önce Rasülüllah S.A.V efendimiz üzerine 100 defa salat-u selam okurdun. Bu gece okumayı unuttun.”dersin, buyururlar.
Adam sevinçle Ebul hasenin yanına gidip, olup bitenleri anlatır. Ebul hasen anlatılanlara itibar etmez. Bunun üzerine adam:
Her gece okuduğunuz salavat-ı şerifeyi bu gece okumayı unuttunuz, öyle değil mi? değince, Ebul Hasen elkisai kendini tahtından aşağıya atıp secdey-i şükre kapanır: Sonra adama: Bunu sana Rasülüllah mı söyledi? Diye sorar. Evet cevabı gelince, sevinç gözyaşlarıyla: “Sana şükürler olsun Rabbim. Benim gibi günahkâr bir kulunun getirdiği salavatı, bütün cihanın serveri peygamber Efendimiz S.A.V kabul etmiş. Bundan daha büyük müjde ne olabilir ki sonra adama dönerek: Sana, bu sevinçli haberi verdiğin için bin, gidiş dönüş masrafların için bin ve borcun için de beş yüz dirhem veriyorum, der.
Muhterem Müminler!
Şaban-ı şerif ayı amellerin Cenab-ı Hakk’a arzedildiği bir aydır. Peygamber Efendimizin, Ramazan-ı şeriften sonra oruç tutmaya en fazla ehemmiyet verdiği ay Şaban-ı şeriftir. Peygamber Efendimiz S.A.V hadis-i şeriflerinde şöyle buyururlar: Şaban, Recep ve Ramazan arasında bir aydır. İnsanlar ise ondan gafildir. Halbuki Şabanda, kulların amelleri Rabbül aleminin dergahına yükseltilir. Şabanda, ben oruçlu olduğum halde amelimin yükselmesini arzu ediyorum.

( mollacami.net - ücharfbeşnokta )

Emeğinize sağlık..Selam ve dua ile inş..


Hz Allah razı ve memnun olsun, Rabbim bu mübarek ayı hakkımızda şefaatçi kılsın.

Rabbim bu mübarek ayı hakkımızda şefaatçi kılsın

Amin... Hz Allah razi olsun inşaallah.

Allah bu mübarek aydan hakkıyla istifade edebilmeyi nasip eylesin. Allah razı olsun ücharfbeşnokta kardeşim..


Hutbe ve Vaazlar

MollaCami.Com