Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Namazda Ta’dil-i Erkan-hutbe

Muhterem Mü’minler!
Hutbemiz Namazda Ta’dil-i Erkana Riayetin Lüzum ve Ehemmiyeti hakkındadır.
Ta’dîl-i erkân; rükû ve secdeyi, rükû ile secde arasındaki kıyâmı (yani ayakta durmayı) ve iki secde arasında ki kuûdu (yani oturmayı) tam yapmaktır. Yani ta’dil-i erkân; namazın kıyam, rükû ve secde gibi her rüknünü sükûnetle yerine getirmek ve bu rükünleri yaparken her uzvun yatışıp, sükûnete erip hareket halinde olmamasıdır. Meselâ; rükû’den kıyâm’a kalkarken vücut dimdik bir hale gelmeli ve sükûnet bulmalı, en az bir kerre “sübhânellâh” diyecek kadar ayakta durup, ondan sonra secde’ye varmalıdır. Her iki secde arasında da böylece bir tesbih miktarı durmalıdır.
Ta’dîl-i Erkân’na riâyet etmek zarûrîdir. Cenab-ı Hak Bakara suresinin 2. ayeti kerimesinde müminlerin vasıflarını izah ederken “Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdigimiz şeylerden infak ederler” buyuruyor.
Namazda manevî haz duyanlar, ta’dîl-i erkâna riâyet ederler, acele etmekten sakınırlar. Acele etmeyi hürmete ve edebe muhalif görürler. Ebû Hüreyre (ra) Hz.’den rivâyet edilen bir Hadîs-i Şerif’te şöyle beyan edilmektedir: -Rasûlüllah Efendimiz(sav) bir gün mescide girdi. Bir kişi daha gelerek, ta’dil-i erkâna riâyet etmeden namazını kılıp Peygamberimizle selamlaştı. Peygamberimiz o’na “dön namazını yeniden kıl, çünkü sen namaz kılmadın.” buyurdular. O şahıs dönüp aynı minval üzere namazını kılarak Rasûlüllah Efendimize selam verdi. Peygamberimiz(sav) selamını aldıktan sonra “dön namazını kıl, zîrâ sen namaz kılmadın.” buyurdular. Bu durum üç defa tekrar edince O kimse: “seni Hak Peygamber olarak gönderen Hz.Allah(cc)‘a yemin ederim ki, bundan daha iyisini yapamıyorum, bana öğretiniz Yâ Rasûlellah” dedi. Fahr-i Kâinât Efendimiz de: “Namaza başlayacağın zaman tekbir al, sonra Kur’ân-ı Kerîm’den ezberindeki olan kolay yerlerden oku, sonra mutmeîn olacak şekilde rükû yap, sonra kıyam halinde azâların mutmeîn oluncaya kadar ayakta dur, sonra secde halinde mutmeîn oluncaya kadar secde yap, sonra secdeden başını kaldır ve iki secde arasında mutmeîn oluncaya kadar otur. Ve bütün namazlarını böyle kıl.” buyurdular. .
Fahr-i Kâinât Efendimiz diğer bir Hadîs-i Şeriflerinde: “İnsanların, hırsızlık bakımından en kötüsü, namazından çalandır.” buyurdular. Eshâb-ı Kirâm: “Yâ Resûlellah! Bir insan namazından nasıl hırsızlık yapar?” dediklerinde Efendimiz: “Namazın rükû ve sücûdunu tam yapmamak suretiyle (hırsızlık yapar)” diye cevab verdiler. İbrahim Neha-i hz.leride; “Rukü ve sesdesinde hafiflik yapan (hakkını vermeyen) bir kişiyi gördüğün zaman (maişet sıkıntısına düşme ihtimalinden dolayı) aile efradına merhamet edin." buyurmuşlardir .
Muhterem Mü’minler!
Görüldüğü üzere; namazda ta’dîl-i erkâna riâyet, çok mühim bir husustur. Maalesef birçok musluman gaflete düşüp bu mühim husûsa riâyet edememektedirler. Mü’minlerin bu noktada îkaza ihtiyaçları vardır. Yine tadil-i erkani ehemmiyetini ifade eden bir hadis-i serifle hutbemize nihayet verelim.Peygamber Efendimiz(s.a.s.) soyle buyuruyor: "Altmış sene, namaz kılıp da namazı kabul olmayan şu kimsedir ki, rüku ve secdeleri tamamiyle yerine getirmez".


Hutbe ve Vaazlar

MollaCami.Com