Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


YILBASI KUTLAMALARI -hutbe

Muhterem Muslumanlar!
Bu haftaki hutbemiz Islamda ve muslumanlarin kulturunde hic bir yeri olmayan YILBASI KUTLAMALARI hakkindadir.
Müsamahayı esas alan İslam dini, başkasına benzeme ve bilhassa kafirleri ve fasıkları taklit etme hususunda, çemberi iyice daraltmıştır. Adam öldürmek, zina etmek, içki içmek gibi fiiller çok büyük günah olmasına rağmen küfür sayılmazken, küfür alameti sayılan sözler ve fiillerde ve gerekse adet ve yaşayışta ehl-i küfrü taklid etmek, küfür sayılmıştır. Dinin direği olan namaz ibadetini dahi, güneşe tapanlara benzememek için, kerahat vakitlerinde kılmayi dinimiz yasaklamistir.
Bugün, yılbaşı kutlaması adı altında yapilan eğlenceler, musluman olmayanlara ozenmenin onlara benzemeye calismanin bir neticesidir.Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ehl-i küfre benzemekten sakindirmak için: "Kim bir kavme benzemeye calisirsa, o da ondandır."
Diğer bir hadis-i şeriflerinde de : "Bir kişi diğer bir kişinin ameline, yoluna ve adetine razı olursa, muhakkak ki o onlardandır." buyurmuşlardır.
İbn-i Ömer (r.a)`da ehl-i kufre benzemek hakkında şöyle buyururlar: "Bir kimse müşriklerin arzına ev bina edip, onların bayramlarına katılmak suretiyle onlara benzerse, o kimse kıyamet günü onlarla beraber haşrolunur."
Muhterem Muslumanlar!
Gecmis devirlerde de zaman zaman zaman muslumanlar, bugunku gibi buyuk yanlisliklara dusmusler, gayr-i muslimlerin bayramlarina,eglencelerine katilmislar yahut kendileri onlar gibi kutlamislar.Iste 4 asir evvel Hindistanda ayni cehalete dusen muslumanlari ve kiyamete kadar gelecek biz mu`minleri Imam-i Rabbani Hazretleri soyle ikaz ediyor: "Hinduların büyük bildikleri günlere tazim, Yahudilerce bilinen adetlere uymak, küfrü icab ettirir. Nitekim Ehl-i İslamın cahilleri, bilhassa kadınlar, kafirlerin belli günlerindeki küfür merasimini icra etmektedirler. Bunları, kendileri için de bayram kabul edip, kızlarının ve kardeşlerinin evlerine onlara benzeyen hediyeler yollarlar... Böylelikle o merasime tam manası ile itina ederler." (Mektubat-ı şerife 3 /41)
Yine İmam-ı Rabbani Hazretleri, bu tür merasimleri icra ile ehl-i küfre benzeyenlerin acıklı sonunu şu ifadeleriyle haber verirler: "Bir defasında, bir hastanın ziyaretine gittim. Ölümü yaklaşmıştı. Haline teveccüh ettiğim zaman gördüm ki: Kalbi, şiddetli zulmet içinde. Her ne kadar bu zulmetin kalkması için teveccüh ettiysem de kalkmadı. Çokça teveccühten sonra bilindi ki, bu zulmetler, kendisinde saklı duran küfür sıfatından meydana gelmistir. Bu sıkıntıların kaynagi da, küfür ehli ile dost geçinip durmasıdır. Bundan sonra belli oldu ki bu zulmetlerin defi için teveccüh, yerinde bir iş değildir. Zira onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem ateşiyledir".
Kendi degerlerimizi, mukaddesatimizi, dosdogru yolumuzu birtarafa birakip, baskalarinin inanclarina,orf ve adetlerine kapilmak bizi Allah ve Resulunden uzaklastiran hallerdir.Hutbemize bir ayet-i kerime ile nihayet verelim. Cenab-i Hakk soyle buuruyor (mealen): "İşte bu din, benim dosdoğru yolumdur. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar, sizi parça parça edip, doğru yoldan ayırır. İşte bunları, sakınasınız diye Allah size emreder".


Hutbe ve Vaazlar

MollaCami.Com