Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
SEFAAT-hutbe
Muhterem Muslumanlar!
Bu haftaki hutbemiz SEFAAT hakkindadir. Şefaat kelime olarak; birinden, başkası adına bir ricada bulunma, kusurlarının bağışlanmasını dileme, bir suçlu veya ihtiyaç sahibinin af ve iyiliğe kavuşması için diğeri tarafından yardım isteme mânâlarına gelmektedir. İslâmî ilimler ıstılâhında ise şefâat, buna ehil olan bir zâtın, Allah Teâlâ’dan, günahkâr bir mü’minin affını niyaz etmesi demektir.
Ahirette sefaat, vezn veya mizan dedigimiz amellerin tartilmasindan sonra tehakkuk edecektir. Allahü Teala Kur`an-i Kerimde ( mealen ) soyle buyuruyor: "Vezin de o günde haktır. Artık her kimin tartıları agır gelırse işte kurtuluşa erenler onlardır. Kimin de mizanları hafif gelirse bunlar da işte ayetlerimize zulmetleri ile kendilerine yazık edenler."( A’raf, 8-9 ). Mahşer yerinde terazi kurulup hayırlar ve şerler tartılır.İyilikleri agır olanların şerleri yoksa veya af ıle, şefaat ile afvedildi ise cennete girerler. Günahları agır olanlar cehenneme girerler. Allahü Teala magfiret eder, günahlarını silerse girmezler.Yahut şefaat ile günahlarından ve azaptan kurtulurlar. Eger bir günahkar ahirete imanla gittiyse ona magfıret ve şefaat edilmesi caizdir.Cennette de derecelerin yükselmesi için şefaat olunur. Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat itikadina gore; İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe (rh.) hazretlerinin ifade ettigi gibi "başta Resûlüllah Efendimiz olmak üzere bütün peygamberlerin ve Allâh’ın izniyle sâlih kulların, evliyâullâhın, şehitlerin şefâat edecekleri haktır, âyet ve hadislerle sâbittir." Herkesten önce Peygamber Efendimiz şefaat edecektir. Bir hadis-i şerifte : "Kıyamet günü herkesten önce ben şefaat edecegim ve herkesten önce benim şefaatim kabul olacak." buyrulmustur. Imam-i Rabbani Hazretleri de soyle buyuruyor: ’Sâlih ve hayırlı zâtların; Allah-u Teâlâ’nın izni ile kıyâmet günü, âsîler ve günahkârlar hakkında şefaat etmeleri haktır, gerçektir. (Mektubat3-17)
Kur’an-ı Kerim dahi kendisini tecvid ile okuyanlara şefaat eder. Bir hadis-i serifte soyle buyruluyor: "Kur’ân-ı Kerim’i okuyun! Çünkü Kur’an, onu okuyanlara kıyâmet günü şefâatçi olarak gelecektir". Küçükken olen çocuklar da anasına ve babasına şefaat ederler. Hatta düşük olanlar bile ana-babasına şefaat ederler.
Muhterem Muslumanlar!
Bir kimse eger ahirete imansız gittiyse ona asla magfiret ve şefaat olmaz ve girdigi cehennemden hiç çıkmaz. Bütün imansızlar böyledir. Zira Allahü Teala küfrü sevmez. Küfürden başka günahları, mü’min kullarından dilediginden afveder. Ahirete imanla gidip, mizanda günahı agır gelip Allahü Teala’dan ve şefaatlardan magfiret ve şefaat erişmediyse cehennemde üst tabakada günahı kadar yandıktan sonra Allahü teala’nın izni ile çıkıp cennete girecektir.
Peygamber efendimizin şefaati şöyle olacaktir:
1- Makam-ı Mahmud şefaati ile, mahşerde beklemek azabından kurtaracaktır.
2- Çok kimseyi, sorgusuz, sualsiz Cennete sokacaktır.
3- Azap çekmesi gereken müminleri azaptan kurtaracaktır.
4- Günahı çok olan müminleri Cehennemden çıkaracaktır.
5- Sevapla günahı eşit olup, Araf’ta bekleyen kimselerin Cennete gitmelerine şefaat edecektir.
6- Cennete girmiş olanların derecelerinin yükselmesine şefaat edecektir.
Hutbemize bir hadis-i serifle nihayet verelim. Peygamber Efendimiz (s.a.s) soyle buyuruyor: "Şefaatime inanmayan kimse, ona kavuşamaz."