Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


mezhepsizler- hutbe

Muhterem Muslumanlar!
Bu haftaki hutbemiz Hak Mezheblerimiz ve Mezhepsizleri Tanimanin Yollari hakkindadir.
Peygamber Efendimiz zamaninda, ashab-i kiram ve tabiiin devirlerinde muslumanlarin itikadlari ve amelleri Rasulullah Efendimizin sohbetleri bereketiyle gayet saf ve temiz idi. Fakat aradan uzunca bir zaman gecince muslumanlar arsinda meseleler, hadiseler cogaldi, tefrika ve fitneler zuhur etti.
Peygamber Efendimiz zamanla bu durumun ortaya cikacagina isaretle hadis-i seriflerinde "...ummetim 73 firkaya ayrilacak. Bunlarin hepsi cehennemlik, bir tanesi mustesna" buyurmuslar. "O bir firka hangisidir Ya Rasulellah diye sorulinca da "Onlar benim ve eshabimin oldugu itikad, inanc ve amel ve yol uzere olanlardir" diye cevap vermislerdir. (Tirmizi,Iman-18)
Peygamberimizin ve eshabinin itikadi, ameli ve yolu uzere olanlara "Ehl-i sunnet vel-cemaat" firkasi, Firka-i Naciye; digerlerine ise Firak-i dalle (dogru yoldan sapmis firkalar) denir. Peygamber Efendimiz soyle buyuruyorlar: "Ummetim (in muctehidleri) , dalalette (sapik yol uzere) ittifak etmez. Ummetim arasinda ihtilaf ciktigi zaman, buyuk cogunlugun icinde olunuz [ aleykum bi`s-sevadi`l-a`zam ], onlardan ayrilmayiniz".
Hadis-i serifte "Sevad-i A`zam" diye ifade buyrulan buyuk topluluk hic suphe yok ki; ilk fitnelerin, ayriliklarin basgosterdigi zamanda buyuk cogunlugu teskil eden Ehl-i Sunnet ve`l-Cemaat toplulugudur. Bu gun dunyadaki muslumanlardan Ehl-i sunnet olanlar; iste Peygamber Efendimizin haber verdigi o buyuk toplulugun izinden gitmis olan Hanefi, Safi, Maliki ve Hanbeli mezheblerinden birine mensubturlar. Bunlarin dordude ehl-i sunnet olup, bunlarin disinda olanlar Ehl-i sunnet degildir, yani Peygamberimizin ve Eshabinin yolundan ya tamamen veya bazi muhim hususlarda sapmislardir.
Peygamber Efendimiz hayatta iken, muslumanlar her turlu meselelerini Efendimiz`den, O`ndan sonra ise Sahabe-i Kiramin buyuklerinden sorup oghreniyorlardi. Mezhep imamlari diye bilinen o mubarek zatlar, dini meseleleri Sahabe-i Kiram`dan ogrenmisler ve bunlari bir araya toplamislardir. Ayet-i kerimelerde, hadis-i seriflerde ve sahabe-i kiraminsozlerinde bulunmayan hususlarda yine bunlara munasip kendi ictihadlarini bildirmisler ve boylece mezhepler meydana gelmistir.

Muhterem Mu`minler!
Zamanimizda bazilari "ben mezhep kabul etmem, Peygamberimiz zamaninda mezhep varmiydi?" diyerek sacmaladiklari gibi, bir o kadarda gulunc duruma duserek cehaletlerini ortaya koyuyorlar. Rasulullah Efendimiz hayatta iken, Allah-u Teala`nin vahyine muhatap olup, Cebrail aleyhisselam`la konusup dururken O`nun asr-i saadetinde, mezhepten bahsetmek caiz olu mu? Hic suphesiz caiz ve dogru olmaz.
Surasi bir gercektir ki; Islam, butun hukumleriyle degismeyen esaslar manzumesidir.Islam, maziye hitab etmis, simdiki hale hitab ediyor, istikbale de hitab edecektir. Islam dun ne ise, bugun de yarin da odur. Orf ve adetlerin disinda zamana gore hukumler degismez. Din degismeyen bir asildir. O halde biz insanlar dini kendimize degil, kendimizi dine uydurmakla mukellefiz. Kur`an-i Kerim`de her seyin hukmu vardir. Ama bu ya sarihtir (aciktir) veya mucmeldir (kapalidir). Mucmel (kapali) olan hukumleri, herkesin bilip cikaramayacagi asikardir. Onu ancak muctehid dedigimiz mezhep imamlarimiz cikarabilir ve cikarmislardir.
Ayet-i kerime ve hadis-i seriflerle sabit olan hukumlerde ictihada yer yoktur. Mezhep imamlarimiz ayet-i kerime ve hadis-i seriflerde acik olmayan hususlarda zaruri olarak ictihad etmislerdir. Bundan da anlasiliyor ki, Osmanli ulemasinin dedigi gibi "Mezhepsizlik dinsizlige giden koprudur".

Muhterem Muslumanlar!
Bu hususta dikkat edip uyanik olmak lazimdir. Cunku bazi kimseler dort hak mezhepten birine mensub oldugunu soyluyorlar fakat, ibadetlerine bakilinca yaptiklarinin hic bir mezhebe, ehl-i sunnete yani Peygamberimizin ve Eshabinin yaptiklarina uymadigini, sigmadigini goruyoruz. Ehl-i sunnet disi mezhepsizleri tanimanin belirli bir kac yolu vardir.Bunlari lutfen dikkat kesilerek dinleyelim.
* Mezhepsizler abdest alirken ayaklarini yikamayip, coraplarinin uzerine meshederler. Halbuki ayaklari yikamak abdestin farzlarindandir. Meshetmek sadece ayaga giyilen mest ve benzeri seyin uzerine olabilir, coraba olmaz. DOLAYISIYLA BOYLE YAPANLAR NAMAZLARINI ABDESTSIZ KILMIS VE KILDIRMIS OLURLAR..
*Yine bunlar bes vakit namazin sunnetlerini kilmazlar.
* Yine bunlar kabir ziyaretini hatta Peygamber Efendimizin kabr-i serifine, (Ravza-i Mutahhera`ya) donup Rasulullah Efendimizi vesile kilarak dua etmeyi bile sirk sayarlar.
* Evliyaullah`in (Allah dostlarinin) ahirette sefaat edecegini inkar ederler.
* Mukaddesata ozellikle Kur`an-i Kerim`e ve kibleye hurmet etmezler. Kur`an-i Kerim`i yerlere koyarlar, Mescidlerde Kur`an-i Kerim`i yastik yapip kibleye karsi ayaklarini uzatip yatacak kadar ileri giderler.


Hutbe ve Vaazlar

MollaCami.Com