Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


MI`RAC KANDILI-HUTBE

Muhterem Muslumanlar!
Bu haftaki hutbemiz onumuzdeki .........., .........ye baglayan gece idrak edecegimiz MIRAC KANDILI hakkinda olacaktir.
İbâdetle tâatla ihyâ etmeye bilhassa kıymet verdiğimiz gecelerden biride Mirac Kandili`dir.
Mirac Gecesi; Peygamberimiz'in, ilâhî saltanatı seyretmek üzere Allâh'ın dâveti ve gücü ile eşsiz bir mûcize olarak gecenin küçük bir cüz'ünde Mekke'deki (Mescîd-i Haram'dan) Kudüs`deki (Mescid-i Aksâ'ya), oradan da göklere ve daha nice âlemlere seyahat ettiği gecedir.
Peygamber Efendimiz'le Müslümanların biraz rahat edecekleri bir sırada, amcası Ebû Tâlibin ve kendisine ilk imân eden Hz.Hatîce gibi cefâkâr ve vefâkâr bir hayat arkadaşının, birbiri ardınca vefât etmeleri, Rasûlüllah Efendimiz için boşlukları doldurulamayacak kayıplardandı.
Ebû Tâlib'in vefâtından sonra, müşrikler, Peygamberimiz'e, Ebû Tâlib'in sağlığında yapmadıkları zulüm ve işkenceleri yapmışlar, Allah Rasûlü'nü göz açamaz hâle getirmişlerdi. Peygamberimiz de, insanlari Islama davet icin, bu defa Taif`i secmis fakat orada da taslanarak bitkin ve mahzun olarak donmek zorunda kalmisti.
Iste huzunlerin pespese geldigi "huzun senesi" nde Cenab-i Hakk, Habib-i Edibini teselli icin davet ediyordu...
Muhterem Muslumanlar!
İsrâ ve Mî'rac mûcizesi hicretten bir-birbuçuk yıl kadar önce, Mekke'de, geceleyin vuku' bulmuştur. Bu mûcize hakkında Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır:
" Noksan sıfatlardan münezzeh, kemâl sıfatlarla muttasıf olan Zât-ı Ecelli A'lâ, en has kulu olan Habîbini, gecenin küçük bir cüz'ünde, Mescîd-i Haram'dan Mescîd-i Aksâ'ya götürdü. Biz, O Mescîdi Aksâ'nın etrafını, mâddî ve mânevî müzeyyenât ile Habîbimize, mûcizelerimizden bâzısını gösterelim diye süsledik. Şüphe yok ki, her şey'i hakkıyla gören ve işiten Allah'dır." (Sûre-i İsrâ, âyet 1)
Âyet-i Kerîme'de geçen "abid" kelimesi, yalnız rûha değil, yalnız cesede de değil, ruh ve cesedin her ikisine birden denildiği için, Rasulullah Efendimiz`e bu seyâhatin hem ruh ve hem de cesedi ile beraber yaptırıldığında suphe yoktur.
Geçmişte hayal sanılan birçok şeyler bugün gerçekleşmiştir. Mükevvenâtta, kuvvetler keşfolunmakta, pek çok hakikâtlar meydana çıkarılmaktadır. Allâh'ın verdiği akıl ve zekâ sâyesinde bugünün insanı, havada uçmakta, atmosferi aşarak aya ve seyyârelere gidip gelmektedir. İlmi herşeyi saran Yüce Allâh'ın kudretiyle, sevgili kulu Hz.Muhammed(S.A.V.)'in Mekke'den Kudüs'e gitmesi, oradan göklere çıkması, varlığın hulâsası olan bu Zât'ın gökler âlemini ve bütün Mükevvenâtı seyretmesi neden mümkün olmasın?
Fahri Kâinât'ın bu seferi; Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksâ'ya kadar cennetden gelme bir Burak üzerinde, Mescid-i Aksâ'dan Sidretü'l Müntehâ'ya kadar olan kısmı, Cebrâil (A.S.)'ın kanadı üzerinde, oradan İlâ Mâşâallah (Allâhü Teâlâ'nın dilediği yerlere) Refref isimli mânevi, nurdan bir asansör ile cerayan etmiştir. Bu yolculuk esnasinda yedi kat semada bir cok Peygamberle gorusen Rasulullah Efendimize Allah-u Teala, zaman ve mekan mefhumunun otesinde cennetlikler icinde oldugu halde cenneti ve cehennemlikler icinde oldugu halde cehennemi ve daha nice mucizeleri, hikmetleri gostermisti.
Peygamber Efendimiz, Mî'rac gecesinde ilâhi tecellilere, hitaplara, iltifatlara mazhar oldu ve kendisine üç şey verildi:
1- Bakara Sûresi'nin son âyetleri (Âmenerrasûlü),
2-Ümmetinden, Allâh'a hiçbir şeyi şirk koşmayanların Cennete gireceği müjdesi,
3- Mi'rac hediyesi olarak beş vakit namaz.
Hutbemize bir hadis-i serifle nihayet verelim: “Recep ayının 27. günü [yani Miraç Kandilinin ertesi günü] oruç tutan kimseye Allah-u Teala 60 ay oruç tutmuş sevabı verir.”

Bu vesileyle ............aksami, saat .....`da camimizde Kandil programimiz olacaktir.


Hutbe ve Vaazlar

MollaCami.Com