Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Derviş, arslan, tilki...


[color=blue]
Dervişin biri gezerken ayaksız bir tilki gördü, hayrete düştü.
Nasıl yaşar bu hayvan, ne yer ne içer ? diyerek, Allah'ın lütfuna hayran oldu.
Derken bir arslan çıkageldi, ağzında çakal taşıyordu.
Görkemli ve korkunç hayvan avının bir kısmını yedi, doyunca kalanını bırakıp gitti.
Tilki artığa doğru sürünerek yaklaştı ve afiyetle yiyip karnını doyurdu.

Tilkinin yiyeceğinin ayağına geldiğini gören Derviş, kendi kendine Bir tilkinin rızkını ayağına gönderen
Allah (cc), benimkini neden göndermesin? diyerek, çalışmasına gerek olmadığını, bir köşeye çekilip oturabileceğini düşündü.
Düşündüğü gibi de yaptı. Rızkım Allah'ın görünmeyen hazinesinden gelir, gayret etmem gerekmiyor
diyerek beklemeye başladı.
Bekledi, bekledi... Ne gelen ne giden... Günler geçip gitti.
Derviş zayıfladı, eridi, bir deri bir kemik kaldı. Güçsüz ve bitkin bir haldeyken, bulunduğu mescidin mihrabından bir ses duydu

Ey tembel adam! diyordu ses, kendini ayaksız bir tilkiye benzeterek neden miskin miskin oturuyorsun? Kalk! Yırtıcı arslan ol. Başkasının artığına göz dikmeyi bırak. Sana yakışan artık yemek değil, artık bırakmaktır.
Gücüyle arslan gibi olan, başkasından yiyecek bekler mi? Haydi kalk! Kolları sıva. Çalış ve rızkını kazan. Hem kendin ye, hem muhtaçlara yedir.

Bizde diyoruz ki

Ey insan!

Elimi tutun diyerek başkasına el uzatma!

Elin, ayağın sağlamken çalış, çalış, çalış...

Çalışmayan insanın kafasında beyin yoktur. Onların başları kuru bir deriden ibarettir.

// Büyük dini hikayeler // mollacami.net //ücharfbeşnokta //

çok güzel çok akıcı bir uslupla yazılmış..Allah razı olsun.

[i]Paylaşım için teşekkürler. İzninizle buna eş değer bir kıssayı aktarmak isterim.
Gani gönüllü zahidin biri vardı.Bu zahid rızık babında kesin bir kanaata varmak istedi,çöle gitti.Orada bir dağ buldu,o dağda bir mağara bulup içine girdi.Bu mağaranın bir köşesinde oturdu.Bundan sonra kendi kendine şöyle dedi:
-Hele bir göreyim,burada Rabbim beni nasıl rızıklandıracak?
Bu sırada bir yolcu kafilesi yolunu şaşırıp kaybetmişti.Yollarını ararken,yağmura tutuldular.İçine girecek bir sığınak aradılar.O zahidin içinde bulunduğu mağarayı bulup girdiler.O zahidi orada görüp seslendiler.
-Ey Allah'ın kulu!Zahid onlara hiç bir ses vermedi.Bu kez aralarında şöyle dediler:-Her halde soğuk alıp üşümüş,konuşmaya gücü yetmiyor.Hemen yakınında ateş yaktılar ısıttılar konuşmak istediler.Ama zahid onlara cevep vermedi.Her halde zahid acıkmıştır diye düşündüler .Hemen sofrayı kurdular yemesi için işaret ettiler ama yemedi.Her halde bu uzun zamandır hiç bir şey yememiş diye süt ısıttılar,şekerli pelte tatlısı yaptılar ama o hiç birini yemedi. Dişleri kilitlendi diye düşünüp bıçakla dişlerini açmaya çalıştılar o arada güldü ve sen delimisin dediler.Hayır deli değilim rızkım için bir deneme yapmaya girdim. Şimdi bildim ki Yüce Allah bana rızkımı verecektir.Ve bütün mahlukatın rızkını veren de Allah'tır.Yani rızık Allah'tandır.[color=red]"Nice canlı var ki rızkını taşıyamaz,onları da ,sizi de Allah besler.O işiten,bilendir."
(ankebut 60)
(Defterimden aldım ama kaynağını yazmamışım hakkınızı helal edin.)

Cümlemizden razı olsun...
Ne münasebet sevgili kervanı arayan yolcu, Katkınızdan dolayı biz de
teşekkür ederiz, baki muhabbetle...

Cok güzel mesajlar vermissiniz, tesekkürler

Rabbim rızkını arayanlardan etsin bizleride ve rızkını paylaşanlardan. üçharfbeşnokta ve kervanı arayan yolcu kardeşlerim paylaşımlarınız için teşekkürler.

Paylaşımlara ve yorumlara teşekkürler, sağ olunuz, var olunuz.

Emeklere saygı...

Allah razı olsun bizim yolumuz hizmet yolu inşallah :)

Alıntı Ekle
Rabbim rızkını arayanlardan etsin bizleride ve rızkını paylaşanlardan. üçharfbeşnokta ve kervanı arayan yolcu kardeşlerim paylaşımlarınız için teşekkürler.


çok güzel çok akıcı bir uslupla yazılmış..Allah razı olsun.


Hikayeler

MollaCami.Com