Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Mekke-i Mükerreme










MEKKE'İ MÜKERREME

Şehirlerin anası, yeryüzünde ilk inşa edilen, Beytullah olan kabe'nin içinde bulunduğu en kıdemli ve en mukaddes şehir.

Kur'an-ı Kerim'de Bekke, Ümmü'l-Kura ve Beledü'l Emin gibi ünvanlarla yâd edilmektedir.

Mekke'nin ortaya çıkışı Hz. Âdem (a.s.)'a kadar uzanır. Âdem (a.s.) yeryüzüne indirildiğinde Mekke'de Beytullah'ın bulunduğu yerde bir mabet inşa etmekle görevlendirilmişti. Onun kırk defa değişik yer ve zamanlarda Mekke'ye giderek haccettiğini tarihçiler anlatırlar. Bu durum bizi Mekke vadisinin ilk insanla birlikte, seçilerek kutsal kılındığı sonucuna ulaştırır.

Âdem (a.s.) tarafından inşa edilen Beytullah, Nuh (a.s.) tufanına kadar varlığını sürdürdü. Tufan sonrası Kâbe yeryüzünde asırlarca bilinmedi. Ancak daha sonraları Hz. İbrahim (a.s.) ve oğlu İsmail (a.s.) tarafından aynı temeller üzerine Allah'ın emri üzre Cebrail (a.s.)'in yerini göstermesiyle Kâbe (Beytullah) yeniden inşa edilmiştir.

Kâbe'nin içinde bulunduğu bu mescide Mescid'ül Harem denilmektedir.

Resulullah (s.a.v) Mekke fethi günü şöyle buyurmuşlardır.

"-Allah, bu beldeyi semavat ve arzı yarattığı zaman haram kıldı. Burası, kıyamete kadar Allah'ın haramlarıyla haramdır Mekke'yi insanlar değil, Allah haram kılmıştır.

Benden önce kimseye orada kıtal helal olmadı. Banada (Sadece Mekke fethinde) günün bir müddetinde helal kılındı. Burası kıyamete kadar Allah'ın haramıyla haramdır.

Allah'a ve ahiret gününe inanan hiç kimseye orada kan dökmesi helal değildir.

Ayrıca Mekke'nin Ağacı, otu, dikeni koparılmaz. Av hayvanı ürkütülmez, buluntusu'da alınmaz (yerinde bırakılır). Ancak ilan edip sahibini arayacak olanlar alabilir."

(Kütübü sitte C-13 S-164)

Resulullah (s.a.v) Hicret esnasında Mekke'ye hitaben şöyle buyurdular.

"-Ey Mekke Sen ne hoş bir beldesin. Seni ne kadar seviyorum! Eğer kavmim

Beni buradan çıkmaya mecbur etmeseydi, senden başka bir yerde ikamet etmezdim." (Kütübi sitte C-13 S-168)



MESCİD'ÜL HAREM



Mekke'nin içinde ve ortasında kabe'nin bulunduğu mübarek mescid

Bu mescid'de kılınan bir namaz diğer mescitlerden yüz bin kat daha faziletlidir.

Çeşitli zamanlarda yenilenmiş ve büyütülmüş olan bu mescid son olarak Osmanlılar zamanında genişletilmiştir.

Bu gün ise Suudi krallığının Haremeyn projesi kapsamında Osmanlı revakları arkasında yaptıkları genişletme çalışmaları sonucu Mescid'i Harem en son şeklini almıştır.

Osmanlı revakları üstleri kubbeli tek katlı olarak renkli taşlardan yapılmıştı.

Suudilerin yaptıkları en son genişletme çalışmalarında ise bodrum katı ve en üst kat (dam) ile birlikte bu mekân beş kata çıkarılmıştır.

Buna göre bu gün Mescid'i Harem tüm katlarıyla birlikte (361000.) Üç yüz altmış bir bin metre kare genişliğinde bir alana sahiptir. Bu alanda aynı anda Bir milyon insan namaz kılabilmektedir. Tüm çevresiyle Hac zamanında ise bu sayı katlanarak daha da artmaktadır.

Şu anda Mescid'i Haremin 95 kapısı ve her biri 90 metre boyunda iki şerefeli özel asansörlü dokuz adet minare mevcuddur. Harem'in avlusuna güneş ışığında ısınmayan özel imal edilmiş bir tür mermer döşenmiştir. Yani avlunun altında herhangi bir soğuk hava sistemi tesisatı falan yoktur.

Ancak kral Fahd tarafından 1985 den sonra Harem'in batı tarafına yeni yapılan kısımlar ise soğuk hava ile soğutulmaktadır. Bu soğuk hava ise Tenimde Hz. Ayşe mescidi'nin bulunduğu yerin yakınlarında soğuk hava tesislerinde üretilerek takriben 7,5 km.lik bir mesafeden yeraltından getirilmektedir.

Resulullah (s.a.v) şöyle buyururlar:

"-Şu mescidimdeki (Mescid-i Nebevi'de) bir namaz, Mescid-i Haram hariç bütün Mescidlerde kılınan bin namazdan daha hayırlıdır." (veya şöyle de demişlerdir.)

"-Mescid-i Harem'da kılınan bir namaz, yüz bin namaza bedeldir.

Mescidimde (Mescid-i Nebevi-de) kılınan bir namaz bin namaza bedeldir.

Beyt'ül Makdis'te (Mescid'i Aksa-da) kılınan bir namaz beş yüz namaza bedeldir." (Kütübü sitte C-13 S-160 )





KÂBE



Mescid'i Harem'in ortasında 13 metre yüksekliğinde 12 metreye 11 metre genişliğinde boyutları olan siyah taştan yapılmış dört köşeli kutsal bir binadır.

Bu kutsal bina Allah'a ibadet olunmak üzere yeryüzündeki ilk yapılan ve şu anda tüm Müslümanların kıblesi olan bir binadır.

Resulullah (s.a.v) şöyle buyururlar.

"-Şurası muhakkak'ki, (yeryüzündeki) ilk ev, mübarek olsun ve içinde namaz kılınsın diye Mekke'de inşa edilen Kâbe'dir" buyurdular.(Kütüb-i sitte C-13 S-148 )

Resulullah (s.a.v) şöyle buyururlar.

"-Allah'u Teala Beytullah'a her gün yüz yirmi rahmet gönderir. Bunun:

Altmışı tavaf edenlere, Kırk'ı orada namaz kılanlara, Yirmisi'de Kâbe'ye bakanlara, verilir." ( Et Terğib ve't-Terhib C-2 S-192 )

Kâbe'nin duvarları değil asıl olan duvarların yerleştiği yeri önemlidir. Ve Kâbe'nin içinde herhangi bir mezar, heykel veya hazine falan yoktur fakat ilahi tescilli Beytullah tır.


Mekke

MollaCami.Com