Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


şükür herşeyimiz var....şükrümüzden gayrı...




Kanaat, İslam dininde çok önemli bir yere sahiptir. Her kim kanaat sahibi olursa, dosdoğru olan bir yolun üzerindedir. Kanaat: “Elindeki ile yetinmek ve daha fazlasını elde etmek için hileli yollara başvurmamaktır.” Kanaat, Allah-u Zülcelal’in kullarına vermiş olduğu büyük bir nimettir. Nitekim bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Allah onlara güzel bir rızık vermiştir.” (Hac; 58)

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’de bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “İçinizden biri can ve mal güvenliği içinde, vücut sağlığına ve günlük geçimine (yetecek bir mala) sahip olarak sabahlarsa, dünyanın tümü kendisine bağışlanmış gibidir.” (Tirmizi)

Diğer bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurmuştur: “Müslüman olupta rızkı geçimine yetecek kadar olan ve Allah’ın verdiğine kanaat eden, felaha ermiştir.” (Müslim)

Allah-u Zülcelal Musa aleyhisselam’a şöyle vahyetmiştir: “Ya Musa! Sana vereceğim rızka karşı kanaatli ol.” Onun için denilmiştir ki: “Kanaattan daha üstün bir zenginlik, haris olmaktan da daha şiddetli bir fakirlik yoktur.”

Çünkü insanın rızkı, henüz annesinin karnında yüzyirmi günlük iken yazılmaktadır. Kanaat, bitmeyen bir zenginliktir. Kanaat sahibi kimse, zillet ve alçalmadan kurtulur.







Rivayet edilmiştir ki: Ebu Hazım yağlı et satan bir kasaba uğramıştı. Kasap ona dedi ki: “Ya Ebu Hazım! Biraz et satın al. Bu seferki etimiz yağlı ve güzeldir.” Ebu Hazım: “İyi ama param yok!” deyince, kasap: “Sonra verirsin, ben beklerim.” dedi. Bunun üzerine Ebu Hazım şöyle cevap verdi: “Sen para bekleyeceğine, nefsim et beklesin. Bu benim için daha iyidir.”

İbrahim Maristani şöyle demiştir: “Düşmanlardan nasıl kısas ile intikam alıyorsan, nefsinden de kanaat ile intikam al.” x

Rızkına kanaat eden, ahireti kazanır, dünyada da rahat bir hayat sürer. Çünkü kanaat insanı meşguliyetten kurtarır. Ama kanaat etmeyen kimsenin aklı ve bedeni daima mal peşinde dolaşır. Akıllı kimse, dünya işlerini kanaat ve ileri zamana tehir etmek suretiyle yürüten, ahiret işlerini ise hırs ve acele ederek bitirendir.

Hz. Ali radıyallahu anh şöyle demiştir: “Kanaat, ağzı hiç körelmeyen bir kılıç gibidir.”






İnsan, Allah-u Zülcelal’in verdiğine daima rıza gösterip: “Demek ki, Allah-u Zülcelal bana bunu nasip etmiş!” diyerek kanaat etmeli, daha fazlasını istemek gibi bir hırsa düşmemelidir. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem daima şöyle dua ederdi: “Ya Rabbi! Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ailesinin rızkını yetecek kadar ver.” (Buhari, Müslim, Tirmizi)


Beyazıd-ı Bestami’ye: “Bulunduğun mertebeye ne ile ulaştın?” diye sorulmuş, o da şöyle cevap vermiştir: “Bütün dünyevi, mal ve servet arzusunu ve bunları doğuran sebebleri topladım ve bunları kanaat ipi ile bağladım. Sadakat mancınığına koydum ve ümitsizlik denizine attım. Böylelikle istirahat ettim.”

Kanaat, mü’minlerin bir sıfatıdır. Onun için Bişri Hafi şöyle demiştir: “Kanaat bir melektir. O ancak mü’minin kalbinde ikamet eder.”

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki rızık, sahibini aynı ecelinin aradığı gibi arar.” (İbn Hıbban)

eline saglık kardeşim güzel bir konu..

emeğine sağlık kardeşim Rabbim hepimzi şükreden ve kanaatkar olan kullarından eylesin

gercekten oyle ,bizim bi haciannmeiz vardi ..sukur yok,sikayet cok derdi

:( emegine saglik

okuyan kardeşlerim teşekkürler....

semracım söz çok doğru....şükür yok...şikayet çok..


emeğine sağlık kardeşim Rabbim hepimzi şükreden ve kanaatkar olan kullarından eylesin
Ayrıca başka bir hadisi şerifte..Ahir zamanda insanlar varlık içinde darlık çekecektir buyrulmuştur.[Yani bir çok nimetin arasında şükür darlığı olacak]


Ayrıca başka bir hadisi şerifte..Ahir zamanda insanlar varlık içinde darlık çekecektir buyrulmuştur.[Yani bir çok nimetin arasında şükür darlığı olacak]


katkın için teşekkürler kardeşim....hadis sanırım tam da bu zamanı anlatıyor...

Rica ederim.

güzel bir anlatım olmuş sevgili neyzen.lal ne güzel tamamlanmış

şu hadisde düşündürücü Resulullah (sav) buyurdular ki Siz Allah`a hakkıyla tevekkül edebilseydiniz,(kanaatkar olsaydınız) sizleri de, kuşları rızıklandırdığı gibi rızıklandırıdı: Sabahleyin aç çıkar, akşama tok dönerdiniz."

defeatle okunsa yerinde...


İnsan, Allah-u Zülcelal’in verdiğine daima rıza gösterip: “Demek ki, Allah-u Zülcelal bana bunu nasip etmiş!” diyerek kanaat etmeli, daha fazlasını istemek gibi bir hırsa düşmemelidir. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem daima şöyle dua ederdi: “Ya Rabbi! Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ailesinin rızkını yetecek kadar ver.” (Buhari, Müslim, Tirmizi)


Beyazıd-ı Bestami’ye: “Bulunduğun mertebeye ne ile ulaştın?” diye sorulmuş, o da şöyle cevap vermiştir: “Bütün dünyevi, mal ve servet arzusunu ve bunları doğuran sebebleri topladım ve bunları kanaat ipi ile bağladım. Sadakat mancınığına koydum ve ümitsizlik denizine attım. Böylelikle istirahat ettim.”

Kanaat, mü’minlerin bir sıfatıdır. Onun için Bişri Hafi şöyle demiştir: “Kanaat bir melektir. O ancak mü’minin kalbinde ikamet eder.”

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki rızık, sahibini aynı ecelinin aradığı gibi arar.” (İbn Hıbban)

:) hocam şeref verdiniz....muhabbetle inşaallah...


güzel bir anlatım olmuş sevgili neyzen.lal ne güzel tamamlanmış

şu hadisde düşündürücü Resulullah (sav) buyurdular ki Siz Allah`a hakkıyla tevekkül edebilseydiniz,(kanaatkar olsaydınız) sizleri de, kuşları rızıklandırdığı gibi rızıklandırıdı: Sabahleyin aç çıkar, akşama tok dönerdiniz."

defeatle okunsa yerinde...


meymune..güzel kardeşim....teşekkür ederim :)


“Sen para bekleyeceğine, nefsim et beklesin. Bu benim için daha iyidir.”


sabrederken bile sükreden bir cevap... ne güzel... ne mutlu...

güzel paylasim icin tesekkürler neyzen-can

teşekkürler kardeşim.... :)


emeğine sağlık kardeşim Rabbim hepimzi şükreden ve kanaatkar olan kullarından eylesin

amin kardeşim....varolunuz...


Hutbe ve Vaazlar

MollaCami.Com