Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


“Ev satarım yer sararım/Filistinli katledilmiş ben satarım”

Firavunlaşan İsrailoğulları Filistinli Müslümanları yurtlarında, yuvalarında, sofra başında, yatak odasında katletmeye devam ediyorlar.

Bir güne bazen yetmiş, bazen yüz ölü sığdırabiliyorlar.

Kucağına oğlunun parçalanmış cesedini alan gözyaşları kurumuş analar, Yahudilere ilk toprak satan dedelerini lanetliyorlar.

Filistinli anaların, çaresiz babaların çığlıklarını duyan Türkiyeli Müslümanlar ise Yahudiler başta olmak üzere ecnebilere toprak satmaya devam ediyorlar.

Fabrikalarını satmaya devam ediyorlar.

Bankalarını satmaya devam ediyorlar.

Limanlarını satmaya devam ediyorlar.

Maden yataklarını satmaya devam ediyorlar.

Güzergahı maden yatağı olan akarsularını satmaya devam ediyorlar.

Bütün bu satışların zeminini hazırlayan mevcut iktidarı alkışlamaya devam ediyorlar.

Vakıflar yasası ile azınlık vakıflarına sınırsız mülk edinme hakkını sağlayan tek parti iktidarını ve yaptıklarını savunmaya devam ediyorlar.

Filistinli analar, eşler, nişanlılar, Filistinli erkekleri katleden Yahudilere lanet ederken onlara ilk toprak satarak bu belayı başlarına saran dedelerine de lanet okuyorlar.

Türkiye’de hacılar–hocalar ise, “yabancı sermaye ve özelleştirme” yalanını kendileri yuttukları gibi çevrelerine de yutturmaya devam ediyorlar ve her çeşit satışı savunuyorlar.

Görüyorlar ki, Filistin’de Yahudiler artık toprak satın almıyorlar. Almak istedikleri köyü, kasabayı, mahalleyi içindekilerle beraber dozerlerle, kepçelerle temizleyip yeni yerleşim alanları açıyorlar.

Görüyorlar ki, bize gelip ille de 301. madde, ille de vakıflar yasası, ille de insan hakları diyen Avrupalı ve Amerikalı alçaklar Filistin’deki katliamı görmüyorlar.

Bilmiyorlar ki, bu gün Filistinli Müslümanları insandan saymayan, dolayısıyla onların hakkını gündem etmeyen bu ikiyüzlüler yarın bizden alacakları bittiğinde bizi de insandan saymayacaklar ve haklarımızdan söz etmeyecekler.

Ve sen ey hacım, ey mihraptaki hocam! İşte bunlara, yerimizin, yurdumuzun, evimizin–barkımızın, tarlamızın–çayırımızın, fabrikamızın–madenimizn satışını savunuyorsun, sizin parti “babalar gibi“ satıyor diye alkışlıyorsun.

“Ev satarım yer sararım/Filistinli katledilmiş ben satarım” gafleti ne zamana kadar sürecek?

Bu hal, bir mümin firaseti ile bağdaşıyor mu?

Allah Resulü: ”Mümin firasetinden sakının çünkü o Allah’ın nuru ile bakar” buyuruyor.

Allah aşkına bu nasıl bakıştır, bu nice firasettir söyler misiniz?

Diyelim ki, Kur’an okumuyorsunuz, Hadis okumuyorsunuz, tarih ilmi ile de zaten ilgilenmiyorsunuz. Peki bugün olanları da mı görmüyorsunuz?

Filistin’den arşa yükselen çığlıkları da mı duymuyorsunuz?

Gelecek ilk seçimde, “babalar gibi satan” iktidar partisi sandığa gömülmezse eğer, Türkiye’de “basiret ve firaset” sizlere ömür diye yazacağım.

Görmek istemeyenin, gözüne soksan da nafile; göremez...

Nice bir haldeyiz, bilinmez. Allah yardımcımız olsun. Birşeyleri eksik yapıyoruz sanırı. Bir türlü dağılmıyor kara bulutlar :-\ :'(


Serbest Kürsü

MollaCami.Com