Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Gül Üzerine ....


Hikmetle bakıp gör ne diyor âleme bir gül:
«Bağrım kanıyorken yine ben, hâra tahammül
Göstermedeyim, sabrederek hepsine tek tek,
İbret alan insan, eder elbette tekâmül.
Biz yerle seher vakti derinden konuşurken,
Bîgâne kalır göz bile, duymaz bunu bülbül.
Kıymet kazanır gözyaşımın düştüğü toprak,
Hâlimle benim hâllenerek etti tahavvül.
Gül toprağı olmakla şereflendi, sevindi,
Gül şebnemi feyziyle coşup, etti tekemmül...»

Toprak kapanıp gül ayağından dilenince,
Lutfeyledi Hak, veçhine bin lâle ve sümbül!
Bak işte siyah toprağa bahşoldu semâdan,
Binbir bereket harmanı, sonsuzca teselsül...

Gül sustu dikenden yana, destanca açıldı,
Toprak edebinden yine gösterdi tevekkül.
Gönlüm, güle bak, toprağa bak, ibreti hep gör,
Sabret ki çözülsün, gözünün korktuğu müşkül!

Bir can da yakın olsa o gül yüzlü Rasûl’e,
Bulmaz mı hayât, aşk ile? Gel eyle tahayyül!
Toprak da dikenler de ve güller de vesîle,
Her şey Yüce Mahbûb’a çıkan nurlu tevessül!
Ayrılma sakın sevgilinin yurduna girsen,
Göstermeli kalp ibresi, Mevlâ’ya temâyül.

Hak her yere saçmış nice burhan ile çâre,
Her derdine hep Gül’de bulursun nice formül!
Ey Gül yolunun toprağı, can bülbülü Mecnun;
Kalbinde Gül’ün var ise, gözden açılır tül…



Vezni: mefûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Yazar MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN)

Gül, insan zihninde farklı çağrışımlar ve tasarımlar meydana getiren bir sanat harikasıdır. Herkesin deneyimine, inancına, ideallerine, yaşantısına, duygu ve düşünce dünyasına, acı tatlı hatıralarına ve kültürel altyapısına göre değişir bu çağrışım ve tasarımlar. Kimisi için çiçek bahçesine yapılan nostaljik bir gezintiyi anımsatan bir nesne, kimisi için de sevgiliye olan aşkın ifadesinde kullanılan bir vasıtadır. Bir Müslüman’a Hz. Peygamber’imizdir.
Gül, edebiyatımızda Hz. Muhammed’in sembolüdür. Sanatçılarımız ona dünya bahçesinin en güzel çiçeği nazarıyla bakarlar. Mistik bir yaklaşımla gül, kokusunu Hz. Muhammed’in ter kokusundan almıştır. Hatta bu düşünceden ilham alarak Yunus Emre çiçekle hasbıhalinde, Hz. Muhammed’in çiçeklerin gönüllerindeki değerini öğrenmek ister ve ondan şu cevabı alır:

Çiçek eydür derviş baba
Gül Muhammed teridir ( Tavaslı 1995: 56)
Gülün çağrıştırdığı olaylardan birisi Hz. İbrahim’in Nemrud tarafından ateşe Hz. atılmasıdır. Hz. İbrahim, Nemrud’u Allah’a iman etmeye davet etmiş; Nemrud ise bu teklifi geri çevirerek Hz. İbrahim’i ateşe attırmıştır. Fakat Kudret-i İlahî tecelli etmiş, “berdenveselama” emri ile ateş Hz. İbrahim’e her hangi bir zarar vermemiş ve gül bahçesine dönüşmüştür.

Gül bülbülden ziyade insan elinden neler çeker.

Gül çengelsiz yar engelsiz olmaz.

Gül dalında odun, çingeneden kadın olmaz.

Gül dikenli ağaçta biter.

Gül güdük amma kokusu güzel, servi büyük amma yapısı güzel.

Gülü seven dikenine katlanır.

Gülün kadrini bülbül bilir.

Gülü yad ettikçe bülbülün feryadı artar.

Gülüne bak, goncasını al.

Gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz

Güle dair ne kadar çok şey var aslında yazılacak,anlatılacak..

Katkınız için teşekkürler gülruana kardeşim...

:) :) :) :) :) :)

::) ::) ::)


Şairlerden şiirler

MollaCami.Com