Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Her uyku ölümün bir başka rengi batan gün gibi…









Akşamın salınışı
Henüz yeni başlıyordu
Gölgenin sarhoşluğunda,
gözleri

Kuşatan loşluğunda alımlıydı
Hali sessizliğindeki cazibe merakımı

Celbederek ve kalbimi titreterek bağlıyordu
O kadar kendinden emin, emrin tarifinde serin,

Lütfün sudurunda bir hayli derindi

Süzülürken

Al yazması manidardı
Sanki hat
sanatının enginliğinde

Soluklanan insicamdı, ne aşk
Sevdanın tüm müştemilatını terennüm ederek,

Edebi zindeliği yeğleyen bir farktı
Nezaketin tarifsizliği, hassasiyetin suhuleti,

Kadirşinaslığın asudeliği yüce sanat

Cazibesine

Kapılan her şey onundu
Ne hicranın, ne vicdanın, ne aymazın,

Ne yalnızın halinde gamdı
Aidiyetinin farkında lığında olan,

Teslimiyetinin ferahlığını yaşayan bir vakıaydı
Asırlardır suskunluğunu sakladı, sırlarına

Meftun bırakan hakikatle muhabbet tattı

İnsanlığın

Her halinden haberdardı
Zira koşulsuz onlarla içli dışlı

Olmak zorundaydı, aşk başkaydı
Neye şahit olduysa, sırların delaletiyle

Hicran yaşadıysa ve hüzünle sabahladıysa
Aldığı emanetin kutsiyetinden hiçbir an

Habersiz gibi davranmadı, aziz saydı, kandı

Şeref

Sahiplerinin kalbinde nasıldı
Hangi lisanı konuşsalar,

Asırların derdiyle nefeslerini yorsalar
Sahipsizliğin nedametini duyan,

Kimlik sorunu yaşayan, ruhun idrakinden kaçan
Asrın her sayfasında, esrarın farkı aklın

Ve izanın olsa da, muhakeme vicdani aşkta

Neyi

Saklarsan sakla anlamadıkça
Aşkın hikmetine ram olarak, hilmin

Bereketine kanmadıkça ağla
Her akşamdan sabaha ölüyorsun nasıl olsa,

Adaletin farkını ülfetle anmasan da
Ruhun ilzam eden zadeliği, ikram edilmiş

Güzelliği, güneşin haşyetini anlamayınca



Mustafa CİLASUN


Mustafa Cilasun

MollaCami.Com