Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Gün yüzüne hasret kalan ukdeler aralanırken…








Gecenin
Makûs nidasını duyuyordum
Tutmayan uykunun peri
şanlığında
Halimce bir yaren arıyordum
Lisanın nisasında duyulmayan perdeleri

Ve hicranı nefesleri merak ediyordum
Derdin her sahnesini,

Çilenin hikmetli payesini,
Efkârın bizar eden halini soluyordum


Zafiyetlerimin

Hataya duçar eşkâliyle
İrademin azimetten yoksun sefilliğiyle,
Birde hüzün kalbe girince
Serabın en zarif haliyle,

Hasretin dile getirdiği hüzzam
Güfteyle yoldaş oldum
Esinti sinemin en ücra kö
şesinde
Yıllara sâri suskun kalan
Vecdi ruhumda okuyordu


Sarsılmı
ş
Ve şaşırmış bir haldeydim
Tenimi ok
şayan ve halimin
En yalnızlığında arkadaş olan farktı
Hangi kö
şeye baksam,
Gecenin en kuytu karanlığında
Neyi aransam bir gamdı
Hicranın sazendeli
ğinde,
Nakkaşın özverisiyle,
Ressamın yürek sesiyle esini andım


Dönüp

Arkama hazinliğimi andım
Ne bir ses ve hatta nefes

Duyulmaz olmuştu, kulaklar ne yapsın
Kalp itminan olmadıkça,

İnşirah için talim almadıkça,
Ruh hicranla yaşadıkça
Güne
ş doğsa, gün aydınlansa,
İnsanlar koşu atları misali
Solusalar da sancı haktı


Hani
şairler
Anlatırlar mısralarla
şünülen,
Aklıselim ile nizam edilen,
Halin dilinden esinlenen
Umutların salasında,

Sevdanın sancısında,
Aşkın titreten yamaçlarında ağlarken
Ömrün sahnesinde

İkame edemediği, düşlerin
Perdesinden seslendiği hissiyat var ya


Dürülen

Bir hayatın acısı başkaydı
Ne kadar çok sinemde

Gün yüzüne hasret kalmış uhdeler sanıktı
Artık her
şey başkaydı,
Solgunlaşan hal, eskiye mahal kal,
Vaktin kıskacındaydı
Anlatılmayan her
şey zanlıydı,
Yargıcın müsaadesiyle
Ve iradeyi hal ile keyfiyetiyle



Mustafa CİLASUN


Mustafa Cilasun

MollaCami.Com