Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Sevgimin Kurdelası Ateşten

Sevgimin Kurdelası Ateşten



Bir yıl daha geride kalırken, geleceği düşündüm...
Ölümü... Yeni bir yıl... Yeni umutlar...
Palavra...
Yeni bir yıl, sona biraz daha yaklaşmak...
Nasıl bir son?
Bu sorudan korkmadan, hediyelik eşya satan dükkanlara saldırmak arsızca...
Ve plastik sevgileri... kurgulanmış sevgileri, eciş bücüş ama rengârenk para tuzaklarına gömüp, paketlemek sonra...
“Al... Seni hatırladım... Ve senin için zahmete girdim...
Bu anlamsız ambalaj, sana sevgimi gösterebileceğim yegâne vasıtadır...
Çünkü sevgim o kadar derindir ki (!) ancak bu ucube ifade edebilir....”
“Bu sene yılbaşı hediyeliklerinde ne moda? ”


Bir yıl daha geride kalırken, durduğum yer, kendime ve sevgilerime ve sonra ölüme baktığım yerdir...
Yılbaşı, takvimin kulağımızdan çekip “Zaman geçiyor” haykırmasından ibarettir aslında...
Ama...
Ama önümüze konan, sonsuza yeni bir başlangıç yaptığımız paranoyasıdır...
“Yeni yıl... Yeni heyecanlar... Yeni umutlar...”
Karamsar mıyım?
Evet... Doğru...
Böyle bir iyimserlik faciası karşısında, sorgulanması gereken karamsarlığım, daha da artıyor...
Daracık bir yerden baktığımı söyleyecekler belki ama, ısrarlıyım...
Kutlu, mutlu, belirli günler, hediyelik eşya sektörünün dayatması altında çoğalıyor ve anlamsızlaşıyor giderek...
Ve işin acı tarafı...
Sevgi ve hediye gibi mukaddes bir duygu ve eylem, işporta malı oluyor...


“Bu sene yılbaşı hediyeliklerinde ne moda? ”
“Ucuz bir hediye bulmam lâzım... Ucuz ama gösterişli...”


Kimi kandırıyorsunuz?
Veya kandırılmaya razı insanların içinde ne işiniz var?


Ben... Seviyorsam eğer...
Gözlerim söyler bunu...
Duruşum... Bakışım...
Ateş olur, yakarım...
Yangınım hayat verir...
Paketlenemez...

.


Murat Başaran


Şairlerden şiirler

MollaCami.Com