Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Hangi emelin esiri oldum, böyle soldum!
Hazan ne kadar figan etse
İçimi titreten firkat yüreğimin feryadıyla nefes bitse
Gam her vakit sinemin derd-i kederiyse
Eleme ne söylerim, hangi acısında ah edip yanarım
Dağlanan umutlarımı hangi sahrada ararım
Kalan nefesin eşiğinde hala ayazım
Ne zaman soksğa çıksam
Sessiz yaprakların serencamında ah uzarımla kalsam
Her kuruyan an için ellerimi açıp aşkıyla yakarsam
Ruhumun insicamında yalnızlığımı bıraksam
Hüzün yağmurlarında doyasıya ıslansam
Her kadresine bel bağlayıp öyle ayılsam
Medeniyet adına nelerden koptuk
Ruhumuzun sesini duymaktan anbean uzaklaştık
Köşe bucak nefsimiz için kapıları araladık
Dinmeyen hevesin hülasasında ağladık
Sonra nedamet içinde niye yakındık
Emanete ihtimamı nasıl bıraktık
Hekim şaşkın, eczane kazanmak için aşkın
Bedenler neden bu kadar illetten bıkkın
Ne zaman sual etsem yok muhatabım
Neye yanarım, hangi aşka ağlarım
Vicdanımın ahıyla niçin sayıklarım
Kıt aklım,ilme muhtaç dağarcığım
İnsan hangi yüzün hesabındadır
Aldatmak bu kadar ona yakındır
İhanet etmek neden sakıncalıdır
Nefs affetmez bak hınca adaydır
Gülü koparmak ve halinde yanmak
Dikenin senasını duymadan atmak
Bin hüzün içinde efkara adanmak
Mesnetsiz yakarmak ve de ağlamak
Nefes hangi aktin muştusuna taliptir
Ruh evvel emirde saklı sual için erdir
Nefsin kimin iradesine tevdi edilendir
Fikretmek ki aklın ve izanın terazisidir
Nerdesin ve hangi demin halinde ensin
Ruhun ve vicdanın sesini niye işitmezsin
Gönül bahçeni hazan için mi bekletirsin
Aşkın ülfetinden vazgeçen bir beşermisin
Mustafa CİLASUN