Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Söyle nasıl şikayet etsin ki bu kalbim!

Bir ömür hasretinle inlerim
Sessiz ve çok derinden kendi kendimle dertleşirim, boyun bükerim
Kifayet etmeyen bu halim,umuda salınan niyetim, ruhumun firkati söyle kimin
Yüreğimi daplayan hangi lahzaya sitem edeyim, bizarlaşan nefesimi terk edeyim


Gökülen yaşlar,kandır yakar
Ne kadar hicranım varsa, sinemin her halinde çığlık çığlığa dağlar
Hüzün zerkeylediği kederle melalimi burkar, çıkacak bir kal olsa da ne yapar
Düşen yaprağın halinde,kanadı kırılmış bir kuş misali,suya hasaret bir çöl timsali


Geldim ki, gitmek için bilirim
Ruhumun sahibine sığınır, sabır dilerim,ağlayan kalbime kanaat isterim
Demek ki vakti sebeb-i değilim, meylettiğim şavkı karanlığın sukutuna gömerim
Çaresiz beklerim, nasip olacak kısmetim için sadakat ederim, aşkın sırrıyla eririm


İnsan tabiyatı bu heveslenir
Kalbini celbeden ne ise sessizce nazar eder ve gönül dilinden imrenir
Sahiplenmek adına biraz kederlidir,hesapsız bir imtihanın eşiğinde inleyecektir
Ah etmek niyedir,ruhunun firkati elhak sahibi içindir, ah u zar etmek ne demektir


Kalbim çarpar, an be an anar
Hasretine dücar olduğum kimbilir ne kadar habersizdir,nasıl anlar
Kalbi hissediş niye var, tek taraflı mı gönlü umut için aralar,yakan aşk mı ey nar
Beni benden almayı başaran nasıl bir yar,düşüncelerime derinlik katıyor bu efkar


Dilim sussa, gönlüm yazar
Halime düşen her damla bir başka baharın şevkiyle sabahlar
Lahza ibretle bakar,düştüğüm çaresizşliğin eşkali herr bir yanımda niye var
Mefkuresi olmayan bir nefes için hevesler mi kalbi yorar, anlat sesi çıkmayan yar


Mustafa CİLASUN


Kendi siirleriniz

MollaCami.Com