Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Men dakka dukka

[size=10pt][font=Verdana]
Kelime itibarı ile zaman zaman duyarız. Ama belki tam olarak ne mana ifade etiiğini, ne manaya geldiğini bilmeyiz.
Geçenlerde kitap karıştırırken karşıma çıktı. Hoşuma gitti sizlerle paylaşmak istedim.
Halife Harun Reşit’in bir bahçesi varmış. O bahçesinde de çok sevdiği bir de gül fidanı varmış. Bir gün bahçıvanı çağırmış ve şöyle demiş:
Bu fidana gözün gibi bakacaksın
Gül tomurcuklanıp da açıldığında bana haber vereceksin.
Bahçıvan geceleri bile gülün yanına gider, kontrol edermiş. Bakışlarından bile kıskanır, üzerinde titrermiş. Geceleri rüyalarına girdiği bile olurmuş. Kendiside sevmeye başlamış fidanı.
Tomurcuklar çıkmaya başlamış. Hele bir tanesi varmış ki, diğerlerinden çok daha güzelmiş. Özel bakılmış, titizlikle saklanmış sanki. O güzelim tomurcuk açmış ve insanın bakmaya kıyamayacağı kadar güzel bir gül olmuş. Bahçıvanın kalbi atmaya başlamış.
Hemen gidip halifeye haber vereyim diye düşünürken, kuşun birisi o gülün üzerine konup başlamaz mı yapraklarını gagalamaya
Bahçıvan bağırmış kuş kaçsın diye. Yerinden ok gibi de fırlamış. BAğırmış bağırmasına ama nafile.
Mahvolmuş o güzelim çiçek. Nasıl haber versin halifeye Yalan söylemiyorum ya demiş bahçıvan.
Gider anlatırım durumu olduğu gibi demiş. Gelmiş Harun Reşit’in huzuruna.
Anlatmış durumu gözyaşları içinde! Halife büyük bir olgunluk içinde dinlemiş ve tek bir cümle sarf etmiş:
"Men dakka dukka"
Ayrılmış huzurdan bahçıvan. Aradan zaman geçmiş. Bir gün görmüş ki, o kuş bir yılanın ağzında can vermiş aynı bahçenin içinde. Allah’ım sen ne büyüksün demiş ve soluğu halifenin yanında almış. Durumu anlatmış. Halifenin dudaklarında yine aynı cümle:
"Men dakka dukka"
Aradan bir süre daha geçmiş. Bahçıvan bahçede yürürken o yılan ayağına dolanmaz mı
Kendisini sokacağından korkan bahçıvan, kafasını bedeninden ayırıvermiş yılanın elindeki kürekle. Yine halifenin yanına koşmuş. Anlatmış durumu ve gene aynı cevabı almış:
"Men dakka dukka"
Eyvah demiş bahçıvan Edip de bulma sırası bana geldi Gerçekten de öyle olmuş. Bir zaman sonra, bahçıvan hiç istemeden kendisinden beklenmeyecek kötü bir iş yapmış. Halife de onu cezaya çarptırmış. Çarptırılmış çarptırılmasına da ama gel gelelim bizim bahçıvan yerinde duramaz zıplar durur, bas bas da bağırırmış. Bir tek şey istermiş ısrarla: Halifeyle acilen görüşmek ister ne edin ne yapın beni halife ile görüştürün.
Ne dedilerse olmamış ve sonunda çıkarmışlar halifenin huzuruna:
Sana haksız bir ceza verildiğini mi düşünüyorsun demiş halife,
Hayır demiş bahçıvan.
Benim derdim o değil. Ancak bana bunu reva gördüğünüz için, ettiğini bulma sırası size de gelecek. Onu hatırlatayım dedim demiş ve eklemiş
"Men dakka dukka..."
( mollacami.net - müderris )

Men dakka dukka"


güzeldi teşekkürler

Etme , bulma dünyası. Paylaşım için teşekkürler.


Etme , bulma dünyası. Paylaşım için teşekkürler.

güzeldiiiii..........!

ama anlat deseniz anlatamam ...

on kere daha okumam lazım ::)


Menkıbeler

MollaCami.Com