Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Mutluluk ve Huzuru Özetleyen Kelime


Üzerine ciltler dolusu kitap yazılabilecek olgu ve kavramları tek cümle, hatta sözcük ile özetlemek kolay değil şüphesiz ama biz soralım: Eğer mutluluğu ve huzuru tek kelimede özetlerseniz, o kelime ne olurdu?

Bir öğrencim yıllar önce bana kısacık cevap istediği bir soru sormuştu: "Hocam, sizin mesleğinizin penceresinden baktığımızda insanın mutluluğu ve huzuru için bu dünyada ona lazım olan en önemli şey nedir?”. O gün ona ne dediğimi hatırlamıyorum. Muhtemelen en önemli şeyi değil de tüm bildiklerimi söyledim. Bu soruya verilebilecek o kadar çok cevap ve söylenebilecek o kadar çok cümle vardı ki çünkü. Zor olan ne biliyor musunuz, insanın söyleyeceklerini kısa bir cümlede, bazen de bir kelimede toplaması.

Meşhur bir hatibe, "bir saatlik bir konuşma için ne kadar hazırlık yaparsın?" demişler. "Üç saat." cevabını vermiş. Beş dakikalık bir konuşma için ne kadar hazırlık gerektiğini sorduklarında ise, "üç gün" cevabını vermiş. Cümleler kısaldıkça, üzerinde düşünmemiz gereken süre de artıyor. Öğrencimin sorduğu sorudan sonra da çok düşündüm açıkçası. Mutluluğu ve huzuru tek kelimede özetleyecek olsam, bu kelime ne olurdu? Bu soru bugün bana sorulsa, vereceğim cevap şüphesiz "AHENK" olur. Hayatın içinde ahenk ve ritim olduğunda o hayat yaşanılabilir bir hayat oluyor çünkü.

Biz insan olarak, bünyemizde birbiri ile iç içe ama aynı zamanda birbirinin zıttı gibi görünen birçok özellik barındırıyoruz. Madde ile mana, dünya ile ukba, kalp ile akıl, beden ile ruh, duygu ile düşünce, iş ile aile bunlardan sadece bir kaçı. Bizler bir sarkaç gibi bu noktalar arasında gidip geliyoruz. Ne zaman ki bizler, bizi oluşturan bu özelliklerin arasında bir ahenk ve denge yakalıyoruz, işte o zaman hayattan keyif alıyoruz. Bu dengeyi ve ahengi kaybettiğimizde ise kara bulutlar etrafımızı sarıyor.

Sevgi ile nefret, bireysellik ve toplumsallık, gerçek ile hayal, bağımlılık ve hürriyet, korku ile ümit, neşe ve elem, tevazu ile gurur insan ruhunun diğer karşılıklı çizgileri. Eğer insan bu çizgilerden birinde takılıp kalıyorsa o zaman ortaya psikolojik sorunlar çıkıyor. Daima hayal dünyasında yaşayan, toplum içine hiç çıkmayıp hep yalnız kalmak isteyen, tüm insanlardan nefret eden, bir başkası olmadan iş yapamayan kişiler genelde sarkacın bir ucunda takılıp kalan kişiler aslında. Psikologların ve psikolojik danışmanların yaptıkları da insanın bozulan ahengini kurmasında ona yardımcı olmak.

Kısacası hayat, ruhumuzun karşılıklı iki çizgileri arasında uyum yakaladığımız ölçüde güzel. Hayat bir sarkaç gibi zıtlıklar arasında ahenkle dolaştıkça keyifli. Ve sanırım en önemli nokta, her biri farklı bir nota hükmünde olan özelliklerimiz ile güzel bir melodi çalabilmek. Ve göçerken dünya denen bu kubbeden, çaldığımız melodilerle geride baki kalacak hoş bir seda bırakabilmek.

Ahenginiz bol olsun.

Yazan : Mehmet Teber

İnşaALLAH.Çok hoştu.


Kişisel Gelişim

MollaCami.Com