Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Kitaplar

Mekanında sıklet, ruhunda bast var
Hicran yudumlasan da döner sayfaların
Elinde bal, göze şefkat iken
Lebriz boğazında sessiz bir nefes

Kapı ardında hareketli bir düşünce
Koltuğa dayamışsa seni rikkate vabeste
Dünya içinde dünya, süzülerek inen
Kanat çırpışta izinsiz ünsiyet
Üns esintilerine matuf bir kristal dilekçe

Kulaç kulaç beyin idmanı ve gerilim
Azalmayan gözyaşı bardağı ne de hoş…
Bağdaş kurmuş zülüflü şehrayin âşiresine
Bir an-ı seyyale ki sorulmaz dinleyenlere
Kitaplardadır zamanın kulpu, göz gördükçe

Göç var sabaha, yastığında da tefekkür
Açınca karşında bulursun hakikati
Perde değil ki sayfa olsun şirazede
Ömür dediğin bir kitap kabı imiş

Defterler dürüldüğünde anlaşılır sayfalar
Derin koylarda hissiyat akıncıları ilerlerken
Fosfor ezmiş çimlere hızır buketi sunulur
Kadrin kaderi hakikat dudağında

Kainat heceliyor bu te’vili kendi şerefesinde
Haşiyelerde anlaşılıyor hikmet devleti
Merdivenlerde ilerleyen bir tılsım ki
Telsiz telgraf şerh kuruyor tahta

Bu taht ki nice kâmet süvarileri geçmiş
Bu taht ki, oturulmaz gölgesinde nihayet
Garip yolcuya kitap emanet, dünyanın gölgesinde
Dünya ise bir gölge, bakan loş kirpiklere

Kitap altında ıslanmak rahmet cetvelinde
Bükülen mukavva dedikoduları yok artık
Gürültüden dem vuranlara bir şefaatçi
Azmin elinden gelir inanca susamak

Gürültülü dudaklarda gıdasını arayan bir damak
İşte hayat; kendisini kitaba adamak
Ülfet fakında taze canlar cadde-sokakta
Açılan ekolün vitrinine can ekliyorlar.

Gürsel ÇOPUR


Kendi siirleriniz

MollaCami.Com