Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Ev

Bu ev!
Sabahtan beri bu evin içine
bir ihanettir akan sarı kara
senin bildiğin yanık anızdan daha isli kara...

Çocuklar gene hep öyle güle oynaya
kırmızı gül bağlamışlar uçurtmaya
inip biniyor bulutlara
"Hayradır" diyor ihtiyarlar ve lâ illâhe illâllâh
bu bir yağmur duası
ve semada bulutların en alâsı
şimdi mısır tarlasının başına konmalı
yakarışlar su olmalı ey Fuzuli
su kasidesi
bol bol su...

Ne oldu da yazılanlar hep oldu...

Bir cennet yazılıydı o zaman evin kapısında
avara tarlalar bile umutlanırdı yazdan yaza
açtık,çıplaktık,soğuktuk
kurtlar uluuur
Türk'ü Bulgar'ı
birbirimize çoook çok sokulurduk...

Gerçekten
bir cennet yazılı mıydı o zaman kapılarda?

Küçüktük,büyüdük,kapıları kapattık
göç gemileri gelir geçer
biz hep geç kalırdık...

Şimdi oralarda
Tuna Boyları'nda
nekadar cehennem varsa sen yolla bana
biiiz kıyametlere alışık
soykırımlı sürgünlerin nehirlerinde ölümleri aştık...

Demokrasiler
varsın ağlasın bugün sular buz tutunca
sevilen toprak aynı topraktı
çok görüldü ömürler boyu talihsiz özveriler
acı sözlerledağlandı dil yokuşlar burcunda
yokuşları iniyorum
yokuşlardan inenleri biliyorum
sürü sürü,
çığlık çığlık
renkleri biliyorum
renkler biraz daha soluk
biraz daha sarı karaya çalık
ve uzadıkça bu yağmur duası
biraz daha uzaklaşıyorum bu evden
daha birazcık...

Bu evde herşeyimiz satıldı mezatla
evin içi boş
dolaplar,raflar duvar yastıkları boş
dışarıda tarlalar,başaklar,bulutlar boş
bir uğursuz tarifsiz boşlukta
oyalanıp duruyor çocukların uçurtması
umut dolu,gül kokulu
Nuh'un gemisi geldi gelecek,
kalk gidelim Necibe
sen bilirsin
zaman oyalanma zamanı değil
hiç de değil bu evde...

Galip Sertel


Şairlerden şiirler

MollaCami.Com