Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


niçin hala prangalarla yaşıyoruz

“Niçin hep telâş, ümitsizlik, endişe içinde yasıyoruz? Niçin kendimize ve başkalarına baskı yapıyoruz? Niçin hep küçük mutluluk kırıntılarıyla yetinmek zorundayız? Yanıt çok basit fakat anlamak bazen güç oluyor, çünkü işimizi kaybetmemiz, sevdiğimizin terk etmesi, iyileşemez hastalığa yakalanmamız gibi yüzlerce olay hayatın içerisinde hep vardır ve mutluluğa ulaşmak için bunları kendi yaşamları içinde sırtlayıp götürenler de vardır.

Her insanın kendi ömrü ile sınırlı olan dünya seyahatinden azami istifadesi, ancak o kişinin beklentileri ve şahsi gayreti ile mümkün olmaktadır. Gücünüzün değerini ve becerinizin sınırlarını iyi ölçerseniz beklentileriniz ve gayretiniz ona göre şekillenir. Kişi gayret ettikçe becerileri de gelişir. Bir şeyi gerçekten istersen onu gerçekleştirmen için bütün evren işbirliği yapar.
“Eğer ümidini kaybedersen her şeyini kaybetmişsin demektir”
Eğer kendinizi şartların kurbanı gibi hissetmek yerine, geleceğe doğru ağır ama emin adımlarla ilerleyenlerden olmak istiyorsanız, onlardan geri kalmamalısınız. Bilgi, güç demektir. Bilginizi zamana uydurmak zorundasınız; yeni bir şeyler öğrenmek için ise hiçbir zaman çok geç değildir.
Benzer biçimlerde geldik dünyaya, ortamlarımızın farklılığına kanarak aşabileceğimiz engelleri gözümüzde büyütüp kaderimizin sınırları sandık. Oysa insanlık tarihini değiştirenlerin çoğu inanılmaz yokluklara, acılara ve engellere rağmen bunu başarmıştı.
Her insanın bünyesinde mevcut olup keşfedilmeyi bekleyen yetenekler, o kişinin kendisi ve çevresi için faydalı bir hedefe doğru gayretini sarf etmesi ile ortaya çıkar. Bir hedefinizin olması çalışmanızı mümkün kılar, gücünüzü eğitir, artırır; engellerinize karşı akıllı, sabırlı ve kararlı olmanızı sağlar. Size faydalı olabilecek araçları ve karşınıza çıkacak fırsatları ancak bir hedefiniz olduğunda kullanabilirsiniz.
İnsanın varlığını hayvanlardan farklı bir yaşayışla devam ettirebilmesi için yemekten başka birtakım sosyal ve fizyolojik ihtiyaçları vardır. Gene diğer canlılar on iki ayda yetişkin hale gelirken insan için bu süre on iki yıldır. Bu sebeplerden insan güçlü olmalı ve diğerleri ile dayanışma halinde olmalıdır. İnsan hayatının sigortası ailedir. Bizi hayata getiren ve yetiştiren ailemize karşı borçluyuz. Fırtınalı günlerde sığınağımızdır aile, ihtiyarlığımızda bize huzur verecek tek yer çocuklarımız ile beraber kaldığımız evimiz, ailemizdir.
Herkes kendisinden sonraki nesillere gelişme muhiti temin edecek sosyal grubun ilerlemesine, kuvvetleri ölçüsünde katkıda bulunmalıdır. Hiçbir kimsenin, sadece kendine, ailesine veya ihtisasına kapanıp kalma müsaadesi yoktur. Çünkü kollektif hayatta, dayanışma ve fedakârlık her bireyin vazifesidir. Hayatımızın her saniyesinde huzur ve mutluluk hedefliyor isek güçlü olmak ve gayret sarf etmek gerekir.
Küreselleşen dünyada her şey çok çabuk değişiyor. İnsanlar ya tüm enerjilerini değişime karşı direnmeyi denemek için kullanacaklar, ya da karşı karşıya oldukları değişimin kaçınılmazlığını kabullenecek ve bundan yararlanmaya hazırlanacaklar. İkinci şık çok daha kolaydır.


Kişisel Gelişim

MollaCami.Com