Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


KENDİN İÇİN OKU !

Kendini kendinle topla

Herkes biliyor ki:

Herkes için her şey olamazsın

Her şeyi bir anda yapamazsın.

Her şeyi mükemmel yapamazsın.

Her şeyi herkesten iyi yapamazsın.

Sen de herkes gibi bir insansın.

Öyleyse:

En azından, birisi için önemli bir şey ol.

Bir anda sadece bir şey yap.

Bir şeyleri hep eksik bırakacağını hatırla.

Bir şeyi herkesten iyi yapmaya bak.

Böylece hiç kimsenin “senin gibi olamadığını” gör.

Herkesin herkes gibi olmaya çalıştığı yerde,

sen “sen” ol, böylece herkesten daha iyi ol.



Kendini kendinden çıkar

çok uzaklara gitmeye gerek yok. Yaşın kaç ise, bir o kadar rakamı

yaşından çıkar ki geriye sıfır kalsın. Hayata

başladığın güne git. Doğduğun gün ağzından çıkan

ilk çığlığı hatırla. Şu anda yaşadığın şehirde bir günde yüzlerce,

binlerce bebek doğuyor. Hepsi de bir çığlıkla

karışıyorlar hayata. Kendine bir sor; onların doğması

ne kadar umurunda? Ne kadar önemsiyorsun uğramadığın

bir yerde, tanımadığın bir kadının tanımadığın/tanımayacağın

bir bebeği doğurmasını? Doğduğu gün işte sen de böylesine

umursanmaz biriydin. Şükür ki yanı başında annen baban vardı da,

dünyaya ilk acemi bakışlarına şefkatli bakışlarıyla karşılık verdiler.

Elinden tuttular, ninni söylediler, büyüttüler, beslediler seni.



Seni önemli kılan onların sevgisiydi. O sıralar seni ne Nike tanıyordu,

ne Coca-Cola önemsiyordu, ne de LCW düşünüyordu. Seni önemeyenler,

üstünde hiçbir şey olmadığı halde önemsiyordu seni. Seni sadece sen

olduğun için seviyorlardı.


İstersen doğduğun günden biraz daha geriye gidelim. Birkaç ay daha geriye..

O zamanlar annenin karnında karanlıklar içindeydin. Sadece

onun fark ettiği, onun hissettiği biriydin. Oracıkta kala kalsaydın

ya da hiç çıkamasaydın, kimse önemsemeyecekti seni. Bildiğin bütün

markalar seni hesaba katmadan satmaya devam edecekti, sevdiğin

bütün reklamlar seni düşünmeden oynayıp duracaktı.

Bir de şöyle düşün: Sen “içerideyken” henüz gözlerin tamamlanmamıştı;

gözlerinin olmadığını gören, gözlerinin olması gerektiğini düşünen,

gözlerini olması gerektiği gibi olması gereken yere koyan ne annendi,

ne babandı, ne de kendindin. Sana sorulmuş olsaydı, henüz ışığı bile

tanımadığın için gözlerine ihtiyacın olmadığını söylerdin.

Sana sorulmuş olsaydı, henüz yolları, bahçeleri, kaldırımları, vitrinleri

görmediğin için ayaklarıma gerek yok derdin. Belki ellerini bile

istemeyecektin. Belki yüzünü bile gereksiz görecektin. Şimdi bir

düşün seni önemli kılan, gözlerinin önüne taktığın gözlük mü,

ayaklarına geçirdiğin ayakkabı mı, ellerine taktığın eldiven mi,

boynuna doladığın atkı mı?

Birkaç ay daha geriye gidelim. Henüz iki hücreden ibaretsin.

Annen bile farkında değil varlığının. İki hücre hâlâ daha nasıl

olduğunu anlayamadığımız bir hızla, olağanüstü bir düzenle çoğalıp

ayrışmasaydı da, anne rahminden düşüverseydin kimse fark

etmeyecekti seni, kimsenin fark ettiği biri olmayacaktın.

Hatta, bir adın bile olmayacaktı.

Hiç doğmasaydın, şu an aramızdan eksik olacaktın.

Ama eksikliğini bile fark etmeyecektik. “aliemin şimdi burada olsaydı!”

bile diyemeyecekti annen baban ve sınıf arkadaşların.

Çünkü olmayacaktın ve olmadığın için de olmadığın fark edilmeyecekti.

Örneğin “Sümeyye seni ne kadar özledim!” diyen bir arkadaşın olmayacaktı.

Çünkü hepten eksik olduğun için arkadaşın eksikliğini çekmeyecekti.

Senin anlayacağın hiç var olmamak ölmekten beterdir.

Öldüğünde hiç olmazsa, ardın sıra ağlayanların olur, eksikliğini

çekenler olur, özleyenlerin olur. Ama hiç yaşamadığında,

hesaba katılmazsın, sözün bile edilmez İşte şimdi hesabını

yeniden yap; kendini kendinden çıkar. Geriye sıfır kaldığında,

yani sen adı bile olmayan bir hücre topluluğu olduğunda seni

önemseyen kim olabilir? Tanıdıkların içinde öyle biri var mı?

Sevdiklerin arasında seni hiç yokken seven biri var mı? Örneğin,

yüzün ortada bile değilken yüzünü özleyen biri var mı?

Nasıl olabilir ki? Seni en çok sevenler bile seni sen varolduğun

için sevdi. Şimdi sen, seni sen yokken bile seven birini

düşünmek istemez misin? Seni sen var

olduğun içen sevenleri hatırladığın kadar, seni sevdiği için

var edeni hatırlamak istemez misin?



Kendini kendinle çarp


Bu sabah aynaya bir bak. Bakalım kimi göreceksin.

Elbette yeryüzündeki bütün insanlara benzeyen bir insan yüzü.

Kaşları, gözleri, yüzü, burnu, kulakları, saçları ile sen de herkes

gibi bir insansın. Ama aynada herhangi bir insanı görüyor değilsin.

Kendini görüyorsun. Tümüyle sana özel, sadece senin için

yaratılmış bir yüz görüyorsun. Yani senin yüzün gibi başka

bir yüz yok. Onun için yüzüne bakanlar seni, sadece seni

görüyorlar. Seni tanıyanlar yüzünden tanır, sevenler yüzünü

sever. Herkese benzeyen birini değil. Bütün zamanlarda,

senin yüzün gibi bir yüz olmadı, senin yüzün gibi

bir yüz olmayacak.Şimdi tekrar düşün. Sen, en azından yüzüne

bakarak anlayabileceğin gibi, seni yaratan için bir tanesin,

biriciksin, çok özelsin. Aynaya bakıp yüzünü gördüğünde,

hep bunu hatırla. Sen hayran olduğun birilerine benzediğin

için önemli değilsin. Sen şarkılarını severek dinlediğin şarkıcı

gibi konuştuğun için özel değilsin. Sen giydiğin ayakkabı

sayesinde, tuttuğun takımın başarıları yüzünden, tişörtünün

üzerinde yazan marka için biricik değilsin. Sen, sadece “Sen”

olduğun için önemlisin.

Seni biricik, bi’tanecik ve özel olarak yaratan, yaşatan bir Yaratıcı seni önemsediği için önemlisin



Kendini kendine böl

Etrafına bir bak. Ne kadar çok insan ne kadar çok şey

peşinde koşuyor. Çok para, çok mal, çok yer, çok iş, çok yemek,

çok araba, çok tatil, çok çok… Ne kadar telaşla yaşıyorlar.

Herkesin çok acelesi var, çok telaş içindeler, çok koşturuyorlar,

hep bir yerlere yetişmek istiyorlar. Durup kalsalar kaybedecekler sanki..

Koşturmasalar ellerindekileri düşürecekler gibi.

Şimdi bir de kendine bak. En çok ne mutlu ediyor seni?

Kimler sana gerçek dostluk yüzü gösteriyor? Kaç sahici

arkadaşın var? Kaç sırdaşın var? Çok az şey mutlu

ediyor seni. Dostların pek az. Arkadaşlarının ve sırdaşlarının

sayısı bir elin parmağını geçmiyor. Bazen sadece nefes almak

seni mutlu etmeye yetiyor. Özlediğin bir dostunu görmek,

özlediğin bir sahilde yürümek, sevdiğin bir yiyeceği yemek,

sevdiğinin iki gözünün içine içine bakmak mutlu ediyor seni.

Hepsi az şeyler.. Çok az şeyler…

Şimdi geri dön. Dur ve yeniden bak. Meydanlarda koşturan

insanların aradıklarını bir düşün. Merdivenleri telaş içinde

tırmanan, otoyolları son hızla tüketen kalabalıkların neyin

peşinde olduğunu düşünmeye çalış. Aslında onların çoğu senin

çoktan bulduğun çok az şeyin peşinde. Ama çok koşturdukları

için bir türlü durup kendilerine soramıyorlar. Yazık ki aradıklarını

sandıkları şeyi bulduklarında da tanımayacaklar.

Sen senin için önemlisin. Biricik olduğun için önemlisin.

Kendini başkalarıyla kıyaslamayı bırak. Kendini kendinle kıyasla.

Kendini başkalarının yaşadıkları ile

tanımlamak yerine kendi yaşamınla tanımla. İçinde başkasının

plağı çalmasın. Kendi sesinle konuş. Kendi yüzünle bak hayata.

Kendini önemli bilerek yürü sokaklarda.


Nefes alıp verebildiğin için, güneşe çıplak gözle bakabildiğin için,

rüzgârı hissedebildiğin için mühimsin. Yaratıldığın için önemlisin.

Kendini kendine bölersen, eline tam tamına bir 1 geçecek.

Ne yarımsın, ne eksiksin, ne de kimselerin seni tamamlamasına ihtiyacın var.

çünkü Sen mühimsin.

çok güzel bir yazıydı.emeginize saglık kardeşim.

Seni biricik, bi’tanecik ve özel olarak yaratan, yaşatan bir Yaratıcı seni önemsediği için önemlisin..

İçinde başkasının plağı çalmasın.

çokkkk güzeldi....sıradışı..teşekkürler kardeşim...
takdirlikti ayrıca...


çok güzel bir yazıydı.emeginize saglık kardeşim.

teşekkürler,

yazıyı küçültseniz çok zor okudum,insanın dikkati dağılıyor........


çok güzel bir yazıydı.emeginize saglık kardeşim.

Çok güzeldi,şu anımda okumak daha da güzel oldu..
Allah c.c razı olsun kardeşim,emeğine sağlık..

:) Seni sadece sen olduğun için seviyorlardı. :)

Emeğiniz için çok teşekkürler kardeşim..Ben de şu alıntıyı eklemek istiyorum..

" Eğer siz bu dünyaya doğmuş olmasaydınız, dünya şimdi olduğu gibi olmayacaktı, çünkü siz bir farklılık yarattınız. Doğruluk ve rahmette açılıp genişledikçe ve büyüdükçe de farklılık yaratmaya devam edeceksiniz. "

Allah razı olsun.okuyan gözlerinize sağlık...


İlginç Yazılar

MollaCami.Com