Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Erken kalkmak yol almak...

Atalarımızın her sözünde bir ders, bir öğüt vardır. Onlar, yılların tecrübeleriyle bizleri özlü sözleriyle aydınlatırlar. Hangi olaylar karşısında, hangi davranışlarımızı sergilememiz gerektiğini hatırlatırlar. Bizleri uyarırlar. Bu sözler bizler için, hayatımızı aydınlatan ışıklardır.
Atasözlerimizdeki öğütlerin kaynağı; inancımız, ondan beslenen gelenek ve göreneklerimizdir. Her atasözü, verdiği mesajı ile bizleri, inancımızı, kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi yaşamaya çağırır.
Kutsal kitabımız, dünya ve ahiret mutluluğu için yapmamız gerekenleri açık ve net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Nasıl yaşayacağız? Hayatımızı nasıl düzenleyeceğiz? Görev ve sorumluluklarımız nelerdir?
Hayatımızın her anına ilişkin bu emir ve yasaklar, bizleri ebedî mutluluğa götürmek için vardır.
Hepimiz, çoklukla zamanın bereketsizliğinden söz ederiz. Ancak söz ve davranışlarımızı karşılaştırdığımızda, karşımıza garip bir tablo çıkar. Kahve köşelerinde vaktini israf eden de zamanın yeterli olmadığından şikayetçi. Ona, “Günün nasıl geçiyor?” Diye sorduğumuzda, alacağımız cevap çoklukla ,”Ne yapayım, vakit geçiriyoruz!”Günün büyük bir kısmını TV ekranları karşısında tüketenlere ne demeli! Onlar da işlerini bitirememekten dert yanmakta.
Gün, yirmi dört saat. Bu süre, iyi değerlendirildiği ölçüde bereketlenir. Tarihte, ciltler dolusu kitaplar kaleme alan âlimler ve yazarlar, yüzlerce mimarî eser ortaya koyan Mimar Sinanlar için de gün yirmi dört saatti. Önemli olan, bu süreyi, en güzel ve en etkili biçimde kullanmaktır.
Günümüzde, kişisel gelişim uzmanları, zamanı değerlendirmek konusuna özellikle dikkatleri çekiyorlar. Zamanı, verimli bir şekilde etkili kullanmak, bizim yaşama biçimimizle çok yakından ilgili.
Müslümanın günü, sabah ezanıyla başlar. Atalarımız işyerlerini sabah namazı sonrası açarlardı. Sabahın bereketini beklerlerdi. Erken kalkmak konusuna dikkat ederlerdi.
Sabah namazı sonrasıyla başlanan hayat, nasıl da bereketli… Sabah vakti; zihin, hayal, hafıza nasıl da boş, temiz ve her şeye hazırdır! Vakit bereketlenir. Aşımız, kazancımız tatlılaşır. Aşımıza şeker katılır adeta. Birkaç saatlik okuma, ya da çalışma, belki bir gün yapacaklarımızdan daha verimli hale dönüşür.
Atalarımız, sabahın bereketini, “Erken kalktım işime, şeker kattım aşıma.”sözüyle ifade ederler. Erken kalkmak, erken yola koyulmaktır. Zamanın bereketidir.
Ömürlerini uykuya endeksleyenlerin, günün belki de yarısına kadar uyuyanların (hastalık vb. nedenler dışında) günleri, yirmi dört saat olur mu?
Hayatımızı mutluluğa çevirmek, güzel, verimli işler ortaya koymak mı istiyoruz? Yapacağımız ilk iş; hayata erken başlamak, erken kalkmak! O zaman, günümüzün, saatimizin bereketleneceğine şahit olacağız. Adeta zaman içinde zaman kazanacağız.
En azından denemeye değmez mi?

[right]Rıfkı Kaymaz[/right]


Kişisel Gelişim

MollaCami.Com