Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Oyhan Hasan Bıldırki Şiirleri

BİR IŞIK ÜÇ ÇOCUK

Temmuz yarısında sıcak bir gecede
Nerde kaldı rüzgâr neden esmiyor
Bekleyiş kesilmiş yüreklerimiz
Sonsuz nöbette

Bir ışık üç çocuk
Yıldız yıldız torunlarımla birlikte
Ay alacası düşmüş balkonda
Ayrı ayrı havalardayız
Hayâllerimizin baskınına uğramışız
Altın kanatlı kuşlarımız dorukta

Uyanan gönlümde sebepli korkular
Alacalı gelecekten mutlu haberler bekliyor
Boy boy dizilmiş torunlarım
Yıldıza dönmüş geçen bir uçağın sevdasında
Küçüğü ellerini açmış bekler de bekler
Kim bilir hangi uçak gün olur
Belki de avuçlarına düşer
Öbürleri büyümenin savaşında

Durun bakalım
Acele kapılarını açmanın âlemi ne
Yağma mı var
Umut palazları küçücük bebeklerim
Şimdi kanatlanıp uçmanın zamanı mı
Anlatması güç körpe sürgünlerim
Adam olmak zor

Günler döner
Vakit erişir saat çalar
Ha gece karası, ha pamuk tarlası
Ne değişir
Sizin de sofranıza düşer
Bereket yüklü yağmurlar

Tanrımdan tek dileğim
Adım adım bütün hayatınız boyunca
Avuçlarınıza doğsun aydınlık ufuklar!

Oyhan Hasan BILDIRKİ

İBRAHİM GİBİ YANMAK

Ah bu gönlüm, delişmen gönlüm kanatlandı yine
Duman duman uçmak istiyor
Mor dağlar, okyanuslar, yolunu kesse de haramiler
İbrahim gibi yanmak istiyor

Uzun süren bir rüyâdan uyandık
Yedi uyurlardan biri gibi
Onca yıl boş yere yandık
Yanardağlardan biri gibi

Şimdi sevdalı kelebekler misali uçuyoruz
Bin bir renkli çiçekler bizim için açıyor
Zor yolun sonunda el ele tutuşuyoruz
Yıldızlar elmaslarını üstümüze saçıyor

Korkmuyoruz şimdi karanlık geceden
Güzelim güneşli günler avcumuza düşmüş
Kalplerimizde o gecenin yağmuru inceden inceden
Kafdağı’nın ardında bıraktıklarımız kara bir düşmüş

Sen gönlümdeki şenliğin gerçek adısın
Seninle hayat tek kurnalı bir çeşme
İçtikçe doyamadığımsın
Kadınımsın

Ah bu gönlüm, delişmen gönlüm kanatlandı yine
Duman duman uçmak istiyor
Mor dağlar, okyanuslar, yolunu kesse de haramiler
İbrahim gibi yanmak istiyor
17 Nisan 2007

Oyhan Hasan BILDIRKİ

UMUTLARIN ŞAFAĞINDA

Tekmil ufuklarda koyu bir sis perdesi
Almış güneşi koynuna bulutlar
Ne güneş yakıyor, ne hava açıyor
Dağların doruklarında bulutlar
Almışken koynuna güneşi
Umudu yakalamanın
Bin bir çeşit tuzağını kuruyor

Ha çıktı, ha çıkacak güneş
Derken efendim bir taksi geçiyor
Umutlarla düğümlenmiş hayâller
Teker teker kanatlanıp uçuyor,
Teker teker çakıp çekip gidiyor

Söke’de bir cami avlusunda
Adı sebile çıkmış şadırvanın altında
Kurnalardan oluk oluk sular akıyor
Yeni umutların şafağında bir adam
Abdestini tazeliyor!

Oyhan Hasan BILDIRKİ

BİR GÜMÜŞ TAÇ GİBİ

Karşı yatan kara dağlar aydınlanınca
Cümle âlem uyandı .
Göğsü al kınalı bülbül öter ötmez
Soylu atların akınları başladı.
Bilinmez ufukları tutacak gibi
Kurt kuş, dahi börtü böcek seslendi
Tavla tavla taylar kişnedi
Taze akınlara çıkacak gibi
Karşı yatan kara dağlar aydınlanınca
Tavla tavla taylar kişnedi
Başladı akınları soylu atların
Bereket yüklü ufuklara doğru
Bütün dudaklarda aynı nida:
Cümle yeni günlere merhaba!
Merhaba, merhaba dağa taşa!
Merhaba, merhaba kuşa kurda!
Gizlenmiş bir gümüş taç gibi
Umut, bilinmez ufuklarda!

Oyhan Hasan BILDIRKİ


Kendi siirleriniz

MollaCami.Com