Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Şİmdİkİ San'at

Maddeci hilekarlığın dünyayı sarmaya başladığı günlerden beri,
san'atta bir kalabalık cereyanı var.

Musıkide gürültüyü sanat;
raksta hayvani hareketleri sanat;
resimde çirkinliği, acaipliği ve boyacılığı sanat;
hayatta bilgisizliği sanat ve her türlü eşye ve hareketlerde
yontulmamışlığı sanat zannedenler oluyor.
Binalar beton yığını, resimler cin çarpması ve şiirler basitlik,
ahenksizlik ve hamakat örnekleridir.

Eski sanatkarın ilahi bir sabır ve imanla,
eserine döktüğü göz nuru, o eserlerde bir ikinci iman nuru gibi ışıldar.
Bir eser meydana getirmek için, uykusuz geçen nice gecelerin,
sabırla geçen nice günlerin hatta yılların olgunluğu o eserlerde
çok aşikardır.

Bu günün sanatçısı ise başka şekilde pişkindir.
Bu pişkinlik, onun eserinde ancak sırıtmış bir çehre olarak görünür.

Çünkü zamanımızın bu çeşitten bütün sanatları iman ışığından mahrumdur.

..xx. asır san'atının sadece Allah'a(c.c.) değil,
san'atda inancı yoktur.San'attan insana ve insandan sanata aksederek; insanların kılıklarını, kıyafetlerini,
sözlerini ve hareketlerini kaplayan çirkinlik,
zevksizlik hatta iğrençlik gösterileri,bütün bu nursuzluklar,
galiba o en büyük nurdan mahrumiyetin bir ifadesidir.

Çünkü san'atta kan gibidir.Bir atalar mirasıdır.
Doğuşunda Allah (cc) ve iman varsa,
devamında da Allah (cc) ve iman bulunabildiği ölçüde sanattır.


(Şiir ve Edebiyat - Fazilet Takvimi 05-03-2006)

keşke bunu herkes idrak edebilse

keşke edebilseler

ellerine gözlerine sağlık..

bir ülkede sanata verilen deger yüksekse, o ülkenn kalkındıgının alametiymiş.ecdadımız osmanlıda bunun izlerini görebiliyoruz,
paylaşım için tşkkrlr...

bende güzel yorumun için teşekkür ederim leyya
sağolasın ..


Eğitim,Öğretim.

MollaCami.Com